2008 yılından bu yana dünyada birçok büyük ekonomik risk meydana geldi. Ama bu korkulan ekonomik riskler beklendiği gibi gerçekleşmedi ve daha ağır sonuçlara neden oldu. Euro’nun çökmesi, ABD’nin borç krizi, Çin’de sürekli dalgalı bir seyir gibi ağır bir şekilde sonuçlanan ve hemen hepsinin birbiri ile bağlantısı olan ekonomik riskler oluştu.
2014 başından bu zamana ve yılın sonuna kadar olan sürece genel olarak bakıldığında ise bazı gelişmelerin yaşanmasına rağmen henüz ekonomilerde istenen stabiletenin sağlanamadığı görülüyor. Avrupa Birliği’nin resesyondan çıkış yolu araması, Japonya’nın ekonomik liderlik peşinde ilerlemesi, Çin’de yeni hükümetin güçlü ekonomik performansı ve Amerikan ekonomisinin iyileşme belirtileri göstermesi 2014 yılının ilk görülen resmini oluşturuyor. Jeopolitik açıdan bakıldığı zaman bu resim biraz farklılık gösteriyor. G-sıfır düzeninin gerçeklerine göre küresel bir liderlik olmadan, jeopolitik bir dünya yaratmanın nasıl bir yıkım olacağı ortadadır. Doğu Çin Denizi’nde Çin ve Japonya arasında artan gerginlik, Kuzey Kore’de artan elit iflasları, Rusya’nın komşusu Ukrayna ile arasında yaşanan gerginlik… Kısaca Ortadoğu’da patlak vermesi beklenen büyük sorunlar. Son olarak İsrail ve Filistin arasında uzun yıllardan beri süregelen gerginliğin hat safhaya ulaşması ve İsrail’in Gazze’de katliam yapması, Ortadoğu’ya dikkat edilmesi gerektiği gerçeğini dünyaya duyurdu.
İşte bu konuların incelendiği dünyanın en büyük jeopolitik riskleri:
Arap Yarımadası’nda El-Kaide’nin Güçlenmesi
Yapılan jeopolitik araştırmalara göre Arap Yarımadası’da El – Kaide’nin güçlenmesine yüksek olasılıklı ve orta düzeyde etkili olarak bakılıyor. 2009 yılında El – Kaide’nin Suudi ve Yemen dallarının birleşmesi oluşan AQAP, ABD için en tehlikeli ortaklık olarak görülmeye başlamıştır. 2013 yılı Ağustos ayında da AQAP tehditleri nedeniyle ABD’nin iki düzineden fazla diplomatik tesisi kapatılmıştır. Buna karşılık olarak da ABD’nin insansız terörle mücadele kampanyaları son derece hızlı bir şekilde devam etmektedir.
Ürdün’de Siyasi İktidarsızlık
Uzmanlara göre bu riskte yüksek ihtimalli ve orta dereceli etkiye sahiptir. Ürdün’de siyasi istikrar ve ekonomi, Suriye ve Filistin mültecilerinin akını nedeniyle ciddi bir şekilde tehdit altında. Birleşmiş Milletler, 2014 yılının sonunda mülteci krizi nedeniyle Ürdün’ün 5,3 milyar dolara ihtiyacı olacağını tahmin ediyor.
Irak’ta Mezhepsel Şiddet
Yüksek olasılık ve orta düzeyde etkiye sahip bir diğer jeopolitik risk de, Irak’ta yaşanan mezhepsel şiddet. Bu şiddet devam ederse, Irak’ta iç savaş artacak ve kaostan doları derin devlet kurulacak. Sünni ve Şii gruplar arasında uzunca bir zamandır süregelen bu şiddet olayları, 2013 yılında 8 binden fazla kişinin ölmesine neden oldu. Bu rakamın ciddi bir büyüklük olduğu ve 2006 – 2008 yılları arasında bu şiddetten ölen kişilerin sayısından daha fazla olduğu biliniyor.
Pakistan’da Yükselen Güvenlik Tehditleri
Pakistan, Tehriki Taliban Pakistan (TTP), Lashkar – e – Jhangvi ve diğer militan gruplar nedeniyle ciddi bir tehdit altında. Eski TTP lideri olan Hakimullah Mesud, 2013 yılında ABD’nin bir insansız uçağı tarafından öldürüldükten sonra yeni lider, sert siyaseti ile tanınan Molla Fazlullah oldu. Molla Fazlullah, İslamabad’a karşı terör saldırılarını yoğunlaştıracağı sözünü verdi. TTP, Başbakan Navaz Şerif’in 6 hafta önce başlatmış olduğu barış ateşkesini bozdu. Haziran ayında ise Karaçi havaalanında bir terör saldırısı düzenlendi ve hükümet Kuzey Veziristan’da militan kalelerine karşı saldırı başlattı.
Afganistan’da Artan Şiddet ve İktidarsızlık
Afgan Ulusal Güvenlik Güçleri (ANSF), 2014 sonunda ABD ve Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) tarafından güvenlik sorumluluklarını üstlenmesine bağlı olarak, lojistik, istihbarat toplama ve diğer kapasitelerinde önemli bir eksiklik yaşayacak. Amerika Birleşik Devletleri 2014 yılında operasyonları bitirmek ve 2016 yılında Kabil ABD Büyükelçiliği’nden küçük bir askeri varlığı aşağı çekerek bir yıl boyunca Afganistan’da 9800 askeri gücü tutma niyetinde.
ABD Anavatan Terör Saldırısı
Orta olasılıklı ama yüksek etkili bir risk olarak görülüyor. 11’e 9 oranında Arap Yarımadası’nda El –Kaide tarafından yapılan Beyaz Saray saldırı uyarısı büyük bir potansiyel tehdidi oluşturuyor.
İran Nükleer Krizi
Orta olasılık ve yüksek etkili bir risk de, İran Nükleer Krizi. İran ile düşülmesi muhtemel nükleer karşıtlığında son zamanlarda bir düzelme yaşanıyor. Anlaşmazlığın kalıcılığı hala belirsizliğini korusa da, askeri saldırı olasılığı hala devam ediyor. Nükleer silah geliştirdiği konusunda müzakereler ve niyetler açık bir şekilde dile getirilse de herhangi bir sorun anında İran’a karşı bir askeri saldırı tehdidi bulunuyor.
Kuzey Kore Krizi
Kuzey Kore krizine de orta olasılık ve yüksek etkili olarak bakılıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına karşı nükleer silah ve uzun menzilli füzeler geliştirme konusunda, Kuzey Kore Yarımadası’nda çatışma riskine karşı Kuzey Kore tarafından sürekli bir çaba var. Vatana ihanetle suçlanan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un amcasının yönetimi ülkede siyasi iktidarsızlık ve huzursuzluğu da arttırdı.
Suriye’de İç Savaş
Orta olabilirlik ve yüksek etkili jeopolitik risklerden birisi de Suriye’de çıkması beklenen iç savaş. Bir süredir devam eden bu iç çatışmalar, ABD müttefiklerinin, özellikle Türkiye ve Ürdün’ün istikrarını da tehdit ediyor. Artan bölgesel iktidarsızlık Kaide iştirakleri, İslami Irak Devleti ve Hizbullah gibi Suriye’de aktif aşırılık yanlısı gruplar, başka sığınakların oluşturulmasına neden olabilir.
ABD Altyapısında Siber Saldırı
Siber saldırıların giderek artan sofistike doğası nedeniyle, böyle bir saldırı büyük ölçüde yıkıcı veya potansiyel yıkıcı olarak görülmektedir. Enerjinin en savunmasız sanayi olması ve bu nedenle de büyük bir saldırının geçici olarak su, elektrik, gaz, ulaşım, iletişim ve finansal kurumların kaynaklarının kesilmesine neden olabilir.
2014 yılında gerçekleşmesi muhtemel olarak görülen jeopolitik risklerin en önemli 10 tanesi bu şekildedir. Diğer jeopolitik riskler ise;
- Orta Afrika Cumhuriyeti’nde şiddet (Yüksek olasılık, düşük etki),
- Güney Sudan’da iç şiddet (Yüksek olasılık, düşük etki),
- Meksika’da doğrudan madde bağlantılı şiddetin tırmanması (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Libya Siyasi İktidarsızlık (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Mısır’da artan şiddet (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Hint – Pakistan Askeri Yüzleşmesi (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Al – Şebab ile Somali’de devam eden çatışma (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Lübnan mezhep çatışması (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Ukrayna’da siyasi huzursuzluk (Orta olasılık, orta düzeyde etki),
- Güney Çin Denizi Silahlı Çatışma (Düşük olasılık, yüksek etki),
- Nijerya’da artan mezhepsel şiddet (Düşük olasılık, yüksek etki),
- Doğu Çin Denizi’nde silahlı çatışma (Düşük olasılık, yüksek etki),
- Venezuela’da Siyasi Kriz (Düşük olasılık, yüksek etki),
- Doğu Kongo Demokratik Cumhuriyet’inde şiddet (Orta olasılık, düşük etki),
- Myanmar’da mezhepsel şiddet (Orta olasılık, düşük etki),
- Sudan’da iç iktidarsızlık (Orta olasılık, düşük etki),
- Çin – Hint çarpışması (Düşük olasılık, orta etki),
- Sudan – Güney Sudan askeri çatışması (Orta olasılık, düşük etki),
- Azerbaycan – Ermeni çatışması (Düşük olasılık, düşük etki),
- Bangladeş’te şiddet (Orta olasılık, düşük etki),
- Tayland’da iktidarsızlığın büyümesi (Orta olasılık, düşük etki),
- Kürt çatışmaları (Orta olasılık, düşük etki),
- Mali’nin iktidarsızlaşması (Düşük olasılık, orta etki)
Çok güzel bir yazı. Başarılarınızın devamını dilerim 🙂
bence en büyük risk lanetli topraklar olarak bilinen ırak suriye bölgesinde meydana gelecek türkiye ve baska bir devletin savaşı olur. tüm dünya düzeni dengeler yenıden degişip Mehdi gelene kadar da dünya nüfusunun 4/1 oranında azaltıcak cok büyük kaoslar olucagını düşünüyorum.
İlginç bi yazı olmuş gerçekten. Teşekkürler.