Euro Bölgesi, Avrupa Merkez Bankası’nın uyguladığı genişlemeci para politikası ile 2016 yılına olumlu bir başlangıç yaptı. Euro Bölgesi’nin finansal piyasaları, Mario Draghi liderliğindeki merkez bankasının politikaları nedeniyle 2016 yılını çok düşük faizler, enflasyon ve sınırlı ücret artışı ile geçireceğe benziyor. Tahminlerin yayınlandığı rapor ve analizlerde, Euro Bölgesi ülkelerinin parasal genişleme nedeniyle faiz oranlarında da önemli bir dönüşümü öngördüğü belirtiliyor. Tüm bu gelişmelerle birlikte Euro’nun 2015 yılında yaşadığı sıkıntı dönemin geride kalması tahmin ediliyor.
2016 yılı Euro Bölgesi’ndeki beklentilerden birisi de AMB’nin politikalarının enflasyonu indirmekte yetersiz kalabilecek olması nedeniyle yatırım yapılabilecek likidite miktarını artırması. Yayınlanan raporlarda düşük faiz oranları, ekonomik toparlanma, bol likidite, şirketlerin artan karlılık durumları dikkatleri çekiyor. Yatırım araçları cephesinde ise Euro’nun değer kaybetmesi, emtia fiyatlarının düşmesi nedeniyle cazibesi artan Avrupa hisse senetleri görünüyor. Bol likidite nedeniyle varlık fiyatlarının yüksek oynaklık ve riskten uzaklaşma algısını değiştirebileceği de tahmin ediliyor.
ABD ile Euro Bölgesi’nin para politikası konusunda ayrışması ise EUR/USD kurunda yüksek dalgalanma yaratabilecek. Aynı zamanda bu ayrışmanın hisse senedi ve kredi piyasaları arasında da değişken trendlere yol açabileceği tahmin ediliyor. ABD piyasasının kötü bir seyir izlemesi, Euro Bölgesi’ni de olumsuz etkilemesi bekleniyor. ABD’den Avrupa piyasalarına yayılması muhtemel risklerin, yatırımcılar için çeşitli fırsatlar yarattığı da belirtiliyor. Avrupa hisse senetlerinde görülen olumlu performanstan yararlanabilecekleri belirtiliyor.
AMB’nin Para Politikası ve Etkileri Üzerine Beklentiler
Avrupa Merkez Bankası’nın hükümet tahvillerini almaya devam etmesi, Euro Bölgesi’nin tahvillerine dönüşümünü devam ettirecek. Bunun nedeni ise merkez bankasının bir ülkenin hükümet tahvilleri aldığında o ülkenin risklerinin azaldı. Eğer AMB bu tahvil nedeniyle bir kayıp yaşarsa, kaybın tüm Euro Bölgesi ülkeleri tarafından yeniden kapitalize edebilecek olması durumundan faydalanmak isteniyor. Bu durum ise merkez bankasının devam eden parasal genişleme politikasının, bölge ülkeleri arasında uzun dönemli faiz oranının sürekli bir şekilde dönüşümüne yol açması anlamına geliyor.
AMB’nin genişlemeci para politikası henüz, Euro Bölgesi enflasyonu üzerinde fark edilir bir etkiye neden olmadı. Yüksek işsizlik oranları, emek maliyetlerinde devam eden bir yavaşlamaya neden oluyor. Yüksek borç oranı sebebiyle verilen kredi toparlanması ise yavaş ve ılımlı seyrediyor. Aynı zamanda bölgede hissedilen servet etkisi de zayıflamış durumda. Euro fiyatlarının değer kaybetmesi, enflasyon üzerinde geçici bir etki yarattı. Bu durum ise para politikasındaki duruşun, çok genişlemeci olmaya devam edeceğini ve buna bağlı olarak yatırım yapmak için gerekli likidite bolluğunun süreceğini gösteriyor.
Euro Fiyatları Beklentisi ve Avrupa Hisse Senedi Piyasasına Etkileri
Euro fiyatlarının değer kaybetmesi ve emtialarda görülen düşüşler, Avrupa hisse senetlerini 2016 yılında yatırımcılar için cazip kılacak. Düşük faiz oranları, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik toparlanma, likiditenin bol olması, ücretlerin kısıtlanması ile şirketlerin karlılığının artması gibi nedenler hisse senedi piyasasını olumlu etkileyebilir.
2016 başında Avrupa hisse senetlerinin değerlemesinin ılımlı bir düzeyde olması, yatırımcılar açısından cazibeyi artırıyor. Ayrıca kredi piyasalarında da aynı olumlu etkilerin yaşanması ve son dönemdeki yeniden fiyatlamaya rağmen hisseler pahalı olarak değerlendiriliyor. Merkez bankasının yaratmış olduğu likiditenin bol olmasına rağmen piyasalardaki likiditenin düşük olması, küçük şok ve önemsiz haberler nedeniyle bir varlık grubundan diğerine çok büyük sermaye transferinin gerçekleşmesine neden olmakta. 2015 yılında bu duruma sıklıkla tanıklık ettik ve volatilite dönemlerinde yaşanan hızlı değişimlerin, riskten kaçınma oranını yükselttiğini gördük. 2015 yılı Euro beklentilerine göz atmak için tıklayın.
Euro Bölgesi’nin ABD ile Ayrışması
Euro Bölgesi ile ABD’nin para politikası konusunda ayrışmasının, EUR/USD paritesinde yüksek dalgalanmalara neden olabileceği bekleniyor. Şirket karlarında yaşanan düşüş ve temerrüt oranlarının artması yüzünden ABD piyasalarının kötüleşmesi, Avrupa piyasalarına ne kadar sıçrayacağı üzerine yorumlar yapılıyor. Ayrıca bölge ile ABD arasında önemli bir ayrışma olup olmayacağı da merak ediliyor. İki bölge arasındaki konjonktürsel ayrışmanın yarattığı belirsizlik ise EUR/USD paritesinde yüksek bir volatilitenin hakim olmasına neden olabilir.
Euro Bölgesi için yapılan tüm yorumlar ve beklentiler ışığında ise; güçlü performans sergileyen Avrupa hisselerinden yararlanmanın mantıklı olduğu söyleniyor. Buna rağmen piyasa düzeltme hareketlerine karşı oynaklığın yönetilmesi yani hedge edilmesi de öneriler arasında yer alıyor. ABD’de parasal genişleme döneminin bitmesi nedeniyle hisse senedi piyasasında kötüleşmenin yayılma riskine karşı da önlemlerin alınması gerekiyor.