Finans piyasalarında bazı uzmanlar için daha kötü geçeceği, bazı uzmanlar içinse toparlanmaların yaşanacağı bir yıl olması bekleniyor. 2016 yılının başından bu yana petrolde, Çin’de ve FED tarafında yaşanan gelişmeler, küresel ekonomiler üzerinde etkili oluyor. Doların güçlenmesi ve birçok gelişmekte olan ülke para birimi karşısında hakimiyetini sürdürmesi, altın başta olmak üzere emtiaların düşüşü, 2016 yılına yön vereceğe benziyor. Peki, finansal piyasaları etkilemesi muhtemel önemli riskler nelerdir?
Makroekonomik açıdan olumlu geçen 2015’in ekonomik riskleri, terör, jeopolitik ve siyasi gerginlikle yoğun bir şekilde yaşandı. 2014 yılında hisse senetlerinin ve borsa endekslerinin yükselişi, 2015 yılında balon tartışmalarını güçlendirdi ve özellikle borsa endekslerinde rekor düşüşler yaşandı. Altın ve petrol emtiaları için de iç açıcı bir yıl olmadı. Neredeyse tüm yıl boyunca FED’in faiz artırımını ne zaman yapacağı konuşuldu. Yılın son ayında yapılan faiz artırımı, uzun süre konuşulduğu için ‘yeteri kadar fiyatlandı’ yorumları yapıldı.
2015 yılında yatırımcıları neler beklediğinden bahsetmiştik. Şimdi de 2016 yılı beklentilerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. 2016 yılının 2015 yılına göre daha iyi geçmesi yönünde yorumlar yapılırken, söz konusu olabilecek riskler şu şekilde:
Güçlü Dolar
FED’in para politikaları ve iyileşen Amerikan ekonomisi, doların son derece güçlü bir yapı kazanmasını sağladı. Geçtiğimiz yıl boyunca FED’in faiz artırımından destek bulan dolar, birçok para birimi karşısında rekor seviyelere ulaştı. Türk lirası başta olmak üzere birçok para birimi, tarihlerinin en kötü zamanlarını kaydetti. Bildiğiniz gibi altın ve petrol de Amerikan dolarından etkileniyor. Doların güçlenmesi ve iyi gelen Amerikan ekonomisi verileri sonucunda ikisinde de rekor düşük seviyeler kaydedildi.
Ekonominin iyileşmesine adına yapılan parasal genişleme, 2014 yılının ortalarında sonlandırıldı. Bu şekilde dolar güçlenmeye başladı ve 2015 yılı boyunca rekor seviyeler gördü. 2015 yılının sonunda faiz artırımına giden FED’in 2016 yılında geri kalan 3 faiz artırımını da gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu durumun ise doları daha da güçlendireceği tahmin ediliyor.
FED’in Para Politikası ve Faiz Artırımı
FED, Amerikan ekonomisi güçlendirmek adına sıkı bir politika uygulamaya devam ediyor. Bu politikalar ise doların güçlenmesini sağlıyor. FED’in neredeyse bir yıl boyunca beklenen faiz artırımını yılsonunda yapması, dolarda beklenen güçlü etkiyi yapamadı. Çünkü uzun süre konuşulan faiz artırımı, artık fiyatlanmıştı. ABD ekonomisinde yaşanan iyileşme belirtileri ve açıklanan olumlu veriler sayesinde güçlenme devam ediyor. İyileşmeler yaşandıkça FED’in faiz artırımını hangi dönemlerde yapacağı konuşmaları, geçtiğimiz yıl gibi trend konular içinde yer almaya devam ediyor.
Petrol Fiyatları ve Enerji Sektörü
Petrol fiyatları yaklaşık 3 yıldır düşüş trendinde ilerliyor. Bu durum 2016 yılının ilk ayında rekor düşük seviyelere gelinmesine neden oldu. Artan stok verileri, OPEC ülkelerinin ve özellikle Suudi Arabistan’ın üretim miktarını düşürmeme konusunda direnmesi, fiyatların 30 doların altında seyretmesine neden oluyor. Petrol gibi önemli bir madenin, bu kadar değer kaybetmesi ise ülke ekonomilerine zarar veriyor. Hem petrol üreticisi ülkeler hem de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için zarar verici durumları artırıyor. Petrolün bu sert düşüşü ise küresel piyasalarda olumsuz etkiler yapmaya başladı. Ekonomisi petrole dayalı olan Venezuela gibi ülkelerde ekonominin daha da kötüye gitmesine neden oluyor. Ucuz petrol fiyatları, ülke ekonomilerinde deprem etkisi yaratırken, 2016 yılında duruma bir çözüm getirilmesi bekleniyor.
Ortadoğu Riskleri
Özellikle petrol cephesinde yaşanan gelişmeler nedeniyle, Ortadoğu’da riskler iyice artıyor. OPEC üyelerinin tam anlamıyla çatışma bölgesi olan Ortadoğu, petrol fiyatlarının düşmesi, ABD kaya gazı üretimi gibi etkilerle karışmaya başladı. Birçok petrol şirketi kapandı ve petrolden güç alan ülkeler, ekonomik anlamda zayıflamaya başladı. Rusya, Brezilya, Venezuela gibi ülkeler petrol nedeniyle 2016 yılında da zor zamanlar geçiriyor. Petrol düşüşlerinin sürmesi, Ortadoğu’da karmaşanın devam etmesine neden olacağı belirtiliyor.
Çin Ekonomisi
Çin’in neden olduğu şok, küresel piyasaları ve Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Çin’de yaşanan gelişmeler, 2016 yılının başında küresel piyasalara damga vurdu ve birçok kişiye göre uyuyan yılan uyandı. Büyük bir risk olarak görülen Çin ekonomisinin yaşadıkları, borsaya satış dalgaları getirildi ve işlemler durduruldu. Çin Merkez Bankası’nın politikaları ile durumun önüne geçilmeye çalışılıyor. 2016 yılının Ocak ayına damga vuran Çin, en çok konuşulacak hikayelerden olacağa benziyor.
Enflasyon ve Deflasyon
FED’in kurmuş olduğu %2’lik enflasyon hedefi, Kasım 2015’te gerçekleşti ve ardından faiz artırımına gidilerek ekonomisinin zarar görmesi engellendi. Enflasyonu düşük tutma eğiliminde olan FED, doların güçlenmesiyle kendine de zarar vermeye başladı. İthalat verilerinin düşmesi ve insanların alım gücünün zarar görmemesi için çeşitli politikalar uygulamaya devam ediyor. ABD’de artan enflasyon riskleri, uzmanlar tarafından bir risk olarak görülmeye devam ediyor. Düşük işsizlik oranı ve tam istihdama dönülmesi 2016 yılında enflasyonun bir miktar yükselmesine neden olabilir. Ücret artışları üzerine de yukarı yönlü baskının geliştiği söyleniyor. ABD enflasyonunda sıçramanın hazır olduğu birçok uzman tarafından düşünülüyor.