Borsa yatırım işlemleri günümüzde internet üzerinden eskiye göre daha kolay ve hızlı bir şekilde yapılabilmektedir. Risklerinden korunmak için çeşitli yöntemler olduğu gibi iyi derecede bilgi ve tecrübe ile bu risklerin azaltılması en önemli yoldur. Kendi halinde bir tasarruf sahibi, parası ile borsa oynamak değil, iyi ve kaliteli bir yatırım yapmak ister. Kalitenin sadece muhafazakar karakterdeki kıymetlere yatırım yapmakla sağlanabileceğini düşünmek de yanlıştır.
En durgun dalgalanmaya sahip tahvilden en hızlı değer artışı gösteren hisse senedine kadar bütün finansman tiplerinde kaliteyi bulmak mümkündür. Portföyün kalitesi yatırım yapılan şirketlerin yönetim başarısına bağlıdır. Hızlı değer artışı sağlayan yatırım araçlarından kurulu bir portföyün daima spekülatif bir portföy olduğunu düşünmek de yanlıştır. Bir menkul kıymetin spekülatif karakterde olması, düşük kaliteli olmaktan doğan riskin sonucudur. Olağanüstü bir riske girmeden de değer artışı sağlayacak bir kıymete sahip olmak mümkündür. Spekülatif amaçlı bir alım yatırımdan daha çok borsa oyunu olarak kabul edilmiştir.
Risk dağıtımı, alım – satımda zamanlama, likidite tutma gibi çeşitli yöntemlerle kazançlı sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu yöntemlerin tam anlamıyla bilinmesi sayesinde de riskler önemli ölçüde azaltılacaktır.
Risk Dağıtımı
Riskin sektörlere, bölgeler ve firmalar itibariyle dağıtılması şekillerinde yapılabilir. Bir portföyün büyük bir kısmını tek bir ekonomik sektöre yöneltmek veya tek bir menkul kıymete yatırmak tehlikelidir. Portföyü, önceden tespit edilen bazı esaslar dahilinde, değişik bölgelerde değişik konularda faaliyet gösteren değişik şirketlerin tahvil ve hisse senetlerinden oluşturmak gerekir.
Portföyü, riski dağıtmak amacıyla çok çeşitli kıymetler üzerinden oluşturmak da onun kontrolünü güçleştirmekten başka bir işe yaramamaktadır. Çok çeşitli şirketin faaliyetini izlemek, portföyün bütünlüğünü bozar. Aynı zamanda genel bir görünüm verilmesini önlemektedir. Değerli gruplar oluşturmak ise daha mantıklıdır. Hiçbir portföy yöneticisi uzun vadede, yatırımlarında % 100 isabet kaydetmeyi beklemez. Bu nedenle seçimlerinin çoğunluğunda isabetli olmasını sağlayacak bir sistem kullanmak zorundadır.
Alım Satımda Zamanlama
Grafikler menkul kıymet alış ve satışı için iyi bir zamanlama yapmak konusunda çok değerli bir araçtır. Menkul kıymetlerle uğraşanlar onların piyasa fiyatlarını ve ödedikleri temettü miktarlarını devamlı surette ve grafikler üzerinde takip ederler. Fiyat grafikleri menkul kıymetlerin en iyi alış ve satış zamanını yatırımcıya göstermektedir. Bunun yanında istatistiklere göre yatırımcı için menkul kıymetleri en düşük fiyatla almak ve en yüksek fiyatla satmak şansı ancak % 2’dir. bu nedenle bir hisse senedinin satın alındıktan sonra fiyatının düşmesi ihtimali olduğu için çift pozisyonlu çalışmak, alışları iki defada yapmak tercih edilmelidir. Bir hisse senedinden bir miktar aldıktan sonra, ikinci partiyi daha yüksek fiyatla almak da mümkündür. fakat ortalama alış fiyatı daha düşük olacaktır.
İyi seçilmiş bir hisse senedinin fiyatı da alış tarihinden bir süre sonra günlük piyasa hareketlerinin etkisiyle bir miktar düşmüş olabilir. Bu düşüş nedeniyle paniğe kapılıp zarar edildiğini düşünülmemelidir. Yatırımcılar için önemli olan uzun vadeli kazançlardır. Alımı gerçekleştirilen hisse senetleri iyi seçilmiş güçlü kuruluşlara aitse, gelecek aylar içerisinde hisse senedinin değeri yeniden eski haline dönecektir ve kazançlı duruma geçilecektir.
Hisse senetlerinin doğru alım – satım zamanları için hisse senetlerinin hangi faktörlerden etkilendiklerinin ve bu faktörlerin fiyatları ne yönde etkilediklerinin bilinmesi gerekmektedir. Herhangi bir hisse senedinin fiyat trendi yükselen bir seyir halinde olsa bile, salım – satım zamanı iyi seçilmemişse yatırımcılar büyük kayıplar yaşayabilirler. Ayrıca iyi bir zamanlama ile düşen bir trendin hakim olduğu hisse senedinden yatırımcı kazanç elde edebilir.
Düşüş trendinin hakim olduğu bir hisse senedinden kazanç elde etmenin bir yolu hisse senedini önce satıp sonra almaktır. Hisse senedi fiyatlarının düşme eğilimi gösterdiği ve düşeceğine inanan bir yatırımcı önce portföyündeki hisse senedini satar. Daha sonra belki aynı seans içinde, seans sonunda veya ertesi gün düşen fiyatlardan yeniden hisse senedini alabilir. Bu işlem kazanç getirse bile riski de bulunmaktadır. başarısı borsadaki eğilimin yükselme ya da düşme yönünde olduğu konusunda doğru belirlenmesine bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Yatırımda Yön Değiştirme
Hisse senetlerinin uzun vadede kazanç getirdiği bilinmelidir. Yatırım yaptıkları bir veya iki hafta sonra, altın ve dolar daha yüksek getiri sağlıyor, hisse senetleri getirmiyor düşüncesi ile yatırımın yönünü değiştirmek genel olarak fayda yerine zarar getirmektedir. Çoğu kez getirisi yok düşüncesi ile elde çıkarılan menkul kıymet satıldıktan sonra ani bir hareketlenme göstererek kazançlı duruma geçebilir.
Likidite Tutma
Portföyle bulunan menkul kıymetlerin likiditesi kadar portföyün kendisi için de likidite söz konusudur. Portföyün likiditesi içerdiği menkul kıymetlerin kolay bir şekilde paraya çevrilebilir kıymetler olmasına bağlı olduğu gibi, avantajlı alım imkanları ortaya çıktığı anda hemen kullanılabilecek nakdi imkanlara da sahip olmasıyla ilgilidir.
Devamlı bir likidite portföye hareket kabiliyeti kazandırır. Yatırımcının karşısına karlı gördüğü bir menkul kıymet çıktığı zaman onları alabilmesi için öncelikli olarak bazı menkul kıymetleri elden çıkarması gerekir. Bu da hem zaman kaybıdır hem de elde bulunan diğer iyi menkul kıymetlerin elde çıkarılmasına sebep olacaktır. düşme dönemlerinde bu likidite oranını daha da yüksek tutmak fayda sağlayacaktır.
Tip Portföyler
Portföy politikasının randıman, risk ve değer artışı faktörlerinden birine veya ikisine ağırlık verilerek tespit edilmektedir. Ama bu faktörlerden her birinin de çeşitli dereceleri olması, hemen her portföy için ayrı bir hedef tespit edilmesi sonucunda gerçekleşecektir. Bu ise portföy sahibi ile yönetici arasındaki ilişkiyi çok sayıda portföy yönetmek zorunda olan portföy yöneticisinin işini ve müşterinin portföy hedefinin tespitini güç duruma sokar. Bu nedenle de tip portföyler yoluyla gitmek uygulamada daha çok benimsenmiş bir yöntemdir.
Portföy hedefleri ise;
- A Tip – Kıymet oranı % 100 tahvil – Tercihler verim, emniyet
- B Tip – Kıymet oranı % 50 tahvil; % 50 çok klasik hisse senedi – Tercihler verim, değer artışı
- C Tip – Kıymet oranı % 25 tahvil; % 75 klasik hisse senedi – Tercihler değer artışı, verim
- D Tip – Kıymet oranı % 50 klasik hisse senetleri; % 50 aktif hisseler – Tercihler sınırlı riskle değer artışı
- E Tip – Kıymet oranı % 100 aktif hisseler – Tercihler daha fazla riskle daha hızlı değer artışı
Bu portföy tipleri, portföy yönetiminde yöneticinin veya bilgi almak isteyen yatırımcının büyük çoğunluğunun ihtiyacını karşılamaya yeterlidir. Bu yöntem basitlik avantajını içerir. Bu şekillerde oluşturulan portföylerin piyasa ve borsadaki fiyat hareketlerinin, istihbaratlarındaki değişikliklerin izlenmesi kolaydır. Aynı tip portföylere konulmak üzere belli hisse senetlerinden toplu alımlar yapma dolayısıyla fiyat avantajından yararlanma imkanı da sağlanmış olur.
Siteniz içerisinde yer alan bu bilgilendirici yazılar için gerçekten teşekkürler. Bir süredir borsa ile ilgileniyorum ve daha fazla bilgi almak istiyorum. Sitenizi bu şekilde keşfettim ve sıkılmadan takip etmeye devam ediyorum.
Teşekkürler Aylin hanım;
borsanasiloynanir1.com henüz çok yeni bir web sitesi olmasına rağmen şimdiden sizin gibi güzel takipçiler kazanmamız beni mutlu ediyor, inşallah yakın zamanda daha güzel bir tasarım ve bilgilendirici makalelerimiz ile yolumuza devam edeceğiz…