İlk kurulduğu andan itibaren ticaretin ve dolayısıyla da ekonominin en önemli aracı konumunda bulunan borsalar, günümüzde de çok sayıda kişinin yatırım için tercih ettiği piyasalardandır. Hem bulunduğu ülke hem de dünya ekonomisine ciddi katkılar sağlayan bu piyasaların aynı zamanda önemli işlevleri de bulunmaktadır.
Borsaların yaklaşık 2000 yıl öncesine dayanan geçmişi, nasıl kurulduğu ve hangi ihtiyaçlardan ötürü ortaya çıktığı bilindiğinde ekonomiye ne derece büyük bir katkı sağladığı daha net anlaşılacaktır. Bu nedenle de bu piyasaların tüm detaylarıyla bilinmesi, başarılı yatırımlar yapmak isteyenler açısından önem taşır.
Oldukça güvenli bir yatırım platformu olma özelliği ile öne çıkan borsalar, ekonomik kalkınmayı sağlarken aynı zamanda şirketlere ve yatırımcılara da önemli katkılar sağlamaktadır. Aşağıda, borsaların ekonomiye katkıları ve ne gibi görevleri olduğunu detaylı bir şekilde inceledik;
Menkul Kıymet Borsalarının Ortaya Çıkışı
1487 yılında Belçika’nın Anvers kentinde deniz ticaretinin yürütülmesi amacıyla kurulan ilk borsa, sonraki yıllarda Hollanda, Fransa, Londra gibi ülkelere ve ardından bütün Avrupa’ya yayılarak yavaş yavaş günümüzdeki konumuna ulaşmıştır. Fakat buna rağmen Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinin dünyanın ilk borsa binasına ev sahipliği yaptığı bilinmektedir.
Özellikle Sanayi Devrimi ile birlikte Avrupa’da ticaret hacminin artması, şirketlerin yatırım alanlarını genişleterek yeni pazarlara ulaşması, evrensel ticaretin genişlemesi gibi gelişmeler menkul kıymet borsalarının ilk temellerinin atılmasında etkili olmuştur. Tarihi kaynaklar, menkul kıymetler borsası temellerinin büyük oranda Avrupa ülkelerinde atıldığına işaret etmektedir.
Bildiğimiz üzere belirli kurallar altında yapılmayan işlemlerin hatalara ve hilelere açık oluşu, borsada işlem yapan yatırımcıların belli kurallar dâhilinde yönetilen bir kuruluşa olan ihtiyaçlarını doğurmuştur.
Tüm bu gelişmeler ile birlikte ise menkul kıymetler borsası ortaya çıkarak, yatırımcıların işlemlerini daha güvenli şekilde yapmalarına olanak sağlamıştır. Bu durum ise aslında borsaların ekonomiye sağladığı katkı olarak gösterilebilir. Çünkü borsalar sayesinde büyük miktarda parası olmayan insanların da ticari hayata katılmaları sağlanarak, ekonominin gelişmesi sağlanmaktadır.
Ülkemizde ise borsaların geçmişi, Osmanlı Devleti dönemindeki borçlanma gereksinimine dayanmaktadır. Bankacılık faaliyetlerinin başlamasıyla eş zamanlı bir gelişim gösterdiği söylenebilir. Öyle ki “Galata Bankerleri” adlı topluluğun İstanbul Bankası olarak bilinen ilk bankamızın kurulmasıyla Türk borsacılığının oluşumuna zemin hazırlanmıştır.
Ancak, 1. Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti’nin çökmesi borsanın o günlerdeki gelişimini engellemiştir. Daha sonrasında ise Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında devletçi politikaların izlenmesi borsaların rekabet ortamında ilerlemesine engel olmuş ve 1980’li yıllara kadar tam anlamıyla borsa gelişememiştir.
Ülkemizde borsacılık faaliyetlerinin düzenlenmesi, 1929 yılında “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu”nun kabulü ile gerçekleşmiş ve daha sonra bugünkü adıyla Borsa İstanbul olan “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası” haline gelmiştir.
Turgut Özal’ın Başbakan olduğu dönemlerde (1983 – 1989 yılları) izlenilen siyasi politikalar ise borsanın gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Tam rekabet ortamının yaratılarak şirketlerin halka arz edilmesi, yeni kaynaklar sağlayarak şirketlerin yeni yatırımlar sağlamasına yardımcı olmuştur.
Dolayısıyla geçmişten günümüze borsanın oluşumu incelendiğinde borsanın şirketler için oldukça faydalı olduğu, şirketlere maddi kaynaklar sağlayarak yeni yatırımlar yapılmasını sağladığı ve yatırımcılara şirketlere ortak olma hakkı tanıyarak elde edilen karlardan pay alma hakkı verdiği görülmüştür.
Borsaların bu özellikleri ise sadece şirketlere ve yatırımcılarına değil genel olarak devlet ekonomisi ve küresel ekonomiye katkı sağlamıştır.
Peki, borsaların ekonomiye olan katkıları nasıl sınıflandırılabilir?
Borsaların Ekonomiye Katkıları Nelerdir?
Ülkelerin kalkınması için gerekli en önemli unsurlardan birinin sermaye olduğu söylenebilir. Peki, bu sermaye nasıl artırılabilir? Hiç şüphesiz, sermaye artırmanın en kolay ve hem şirketler hem de yatırımcılar açısından en güvenilir yolu borsalardır. En temel katkıları ise ekonominin kalkınmasını sağlamaktır.
Borsalar; yatırımcıları koruma, alım ve satım işlemlerinin belirli kurallar içerisinde yapılmasını sağlama ve politika yapıcılarına uyarı niteliğinde sinyaller göndermek gibi çeşitli görevlerle birlikte, ekonomiye de katkı sağlarlar.
İşte, borsaların ekonomik katkılarından bazıları;
Şirketlere Halka Açılma İmkanı Sunmak
Anonim şirketlerin geçmişten günümüze pazar arayışında olmaları ve buldukları yeni pazarlara yatırım yapmak istemeleri, ait oldukları ülkeye de gelir sağlar. Örneğin; ülkemizde yer alan ve uluslararası yatırım yapan şirketlerden biri olan Koç Holding, yurtdışında yaptığı ticaretlerle ülkemize döviz girdisi sağlar. Dolayısıyla, bu tarz şirketler Türk Lirası üzerinde pozitif bir etki yaratırlar. Peki, bu durumun borsalarla ilgisi nedir?
Borsalar sayesinde bu tarz şirketler hisselerini yatırımcılara satabilmektedir. Yatırımcıların aldığı hisseler sayesinde şirketler kendilerine yeni finansman kaynağı yaratırlar ve bu sayede yeni yatırımlar yapabilirler. Dolayısıyla, borsalar sayesinde şirketlerin yeni yatırımlar yapma imkânı olur ve ülkemize dışarıdan döviz girdisi sağlayarak Türkiye ekonomisine katkıda bulunurlar.
Hisseleri borsada işlem görmek şartıyla, hemen her sektörden dev şirketlere yatırım yapmak borsa ile mümkün hale gelmiştir. Zaten borsada çok sayıda enstrüman işlem görmesine rağmen bu piyasaların genellikle hisse senetleri ile anılmasının nedeni de budur. Ayrıca hisse senetlerinin fiyatlarında meydana gelen yükseliş veya düşüşler ekonominin durumu hakkında fikir verir.
Enstrümanları Nakde Çevirebilme İmkanı Sağlamak
Borsalar, iktisadi olarak değeri olan varlıkların en kısa sürede nakit paraya çevrilebildiği piyasalardır. Dolayısıyla bu özellik sayesinde, yatırımcıların borsaya yatırım yapma konusundaki çekinceleri azalmaktadır. Çünkü borsalarda yer alan satıcı ve alıcıların çokluğu, borsaların seri bir şekilde ve yüksek para akışıyla işlemesini sağlar. Bu durum ise ekonomik açıdan ülkelere faydalıdır.
Yeni yatırımcılar sayesinde şirketler yaptıkları halka arzlar ve sermaye artırımlarıyla kendilerine finansman kaynağı sağlarlar. Şirketlerin para kaynağının artması da ülke ekonomilerinin gelişimine katkıda bulunur.
Elinde bulundurduğu yatırım aracı ile duyduğu nakit ihtiyacını gideren yatırımcılar için borsa, geçmişten günümüze kadar en büyük nakit sağlayıcısı konumunda olmuş ve böylelikle ticari ilişkileri güçlendirmiştir.
Şirketler için Tam Rekabet Ortamı Oluşturmak
Sürekli birbirleri ile rekabet içinde olan şirketler, hisse değerlerini artırmak amacıyla sürekli çabalar ve sürekli iyileşmeye çalışırlar. Özellikle küçük işletmeler için geçerli olan bu durum, güçlü yeniliklerde bulunarak ekonomiyi canlandırmak için sürekli yeni adımlar atarlar.
Borsalarda mevcut olan rekabet ortamı sayesinde hisse senetleri tek fiyattan yani anlık fiyatlardan işlem görür. Bu durum ise küçük yatırımcılara ve hatta sermayesi az olan küçük şirketlere tam olarak fayda sağlar. Tam rekabetin hâkim olması sebebiyle, küçük şirket hisseleri de diğer şirket senetleri gibi borsalarda işlem görür.
Sermayesi diğerlerine kıyasla daha az olan şirketler, borsaya açılarak sermayelerini artırmak isterler. Bu sayede ufak şirketler kendilerine yeni finansman kaynağı sağlarlar ve yatırımcıların parasıyla şirketlerini büyütürler. Tabi ki elde ettikleri karlardan yatırımcılarına da vererek, döngüyü sürdürmüş olurlar. Dolayısıyla, bu durum da sadece şirketler için değil ülke ekonomisinin gelişmesi açısından oldukça faydalıdır.
İstikrarlı Bir Kalkınmaya Ortam Hazırlamak
Gerek dünya gerekse de ülkemiz ekonomisi, tarih boyunca çok kez zor zamanlardan geçmiş ve ciddi bunalımların ortasında kalmıştır. Ekonomik büyüme açısından finans piyasalarının katkıları düşünüldüğünde, borsanın faydalarını küçümsemek de doğru olmaz.
Hem küresel hem de bölgesel anlamda istikrarlı bir ekonomik büyüme sağlanması, yüzyıllardır borsa ile mümkün hale gelmiştir. Çünkü burada yapılan her türlü faaliyet ekonominin aktif olmasını sağlar. Alım – satım faaliyetlerinin yoğun olması ise yatırımcıların iyi bir geliri olduğunun işaretidir.
Tek Fiyat Oluşumunu Sağlamak
Borsada işlem gören yatırım araçlarının fiyatları çeşitli faktörlere göre değişim gösterse de tek fiyat oluşumunu sağlamak gibi önemli bir fayda sağlamaktadır. Burada parasını değerlendirmek isteyen tüm yatırımcılar aynı şartlar altında ve aynı fiyatlarla işlem yapar.
Alım – satım faaliyetlerinde bazen fiyatların bir başka yerle uyuşmaması, daha yüksek veya düşük olması ve yatırımcıdan yatırımcıya farklı fiyatlar sunulması gibi durumlar, duyulan güveni sarsmıştır. Borsaların tek fiyat oluşumunu sağlaması ise böyle bir ortamda büyük avantaj olarak görülmüştür.
Borsaların Görevleri Nelerdir?
Borsaların ekonomiye olan katkılarından bahsettik. Bu piyasaların ne işe yaradığı hakkında bilgilen yatırımcıların çoğu, ne gibi görevleri olduğunu da merak etmektedir.
Politika Yapıcılara Uyarıcı Sinyaller Sağlamak
Borsada yatırım yapan birçok yatırımcı bilir ki borsa ile politika iç içedir. Politik faaliyetler ve bu faaliyetlerin belirli sektörlere olan etkisi her zaman hissedilmiştir.
Örneğin, Gezi Parkı olayları sırasında hisse senetlerinin hemen hemen hepsinin çok düşük fiyatları görmesi, uygulanan politikaların hisse senetleri üzerindeki etkilerini gösterir.
İşte böyle bir ortamda, borsaların görevi politika yapıcılarına uyarı sinyalleri vermektir. Günlük olarak borsayı takip eden yatırımcıların da bildiği gibi, ülke içindeki siyasi ve toplumsal sorunların yaşandığı anlarda borsalar genellikle negatif tepki verir.
Ekonominin Genel Düzeyi Hakkında Bilgi Vermek
Borsalar, bir ülkede ekonominin ne durumda olduğunun en iyi gösterge ölçütü olarak kabul edilebilir. Eldeki yatırım aracından nakit ihtiyacını gidermenin en sağlıklı yolu, borsa piyasasından faydalanmaktır.
Politika yapıcılar ise borsaları takip ederek ülke ekonomisinin ne yöne gittiğini anlayabilirler. Aynı zamanda, olası bir sürekli aşağı yönlü durumda, politika yapıcıları borsaların gönderdiği uyarı sinyallerini algılayarak ekonomide canlandırma yaratacak politikalar yaratabilmelidir. Dolayısıyla borsalar ekonomiye katkıda bulunurlarken, bu görevleri sayesinde ülke ekonomisinin gelecekteki durumunun öngörülmesine de yardımcı olurlar.
Arz – talep dengesine göre oluşan fiyatların borsada sürekli değiştiğini biliyoruz. Talep arttıkça fiyatların arttığını, azaldıkça da düştüğünü göz önüne alırsak; borsaların fiyatlarının iyi bir gösterge niteliği taşıdığı söylenebilir.
Şirketlerin Genel Durum ve Performansı Hakkında Bilgi Vermek
Yatırımcılar yatırımlarını gerçekleştirme aşamasında en çok hisse senetleri ile ilgili bilgilerin ulaşılır olup olmadığını incelerler. Borsalar ise yatırımcıları bilgilendirerek, şirketlere ait bilgileri kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşarak bir başka görevini yerine getirmiş olurlar. Bu sayede borsalar hem görevlerini yerine getirirken hem de piyasaların derinleşmesini sağlayarak ekonomiye katkıda bulunurlar.
SPK tarafından hisse senedi yatırımcılarına ulaştırılan bilgiler, yatırımcılara hisse senetleri alım aşamasında yardımcı olmaktadır. Bilinçli yatırımcılar da bu bilgileri zaman zaman takip ederek hangi hisse senedine ortak olacağına karar verirler. Bu noktada asıl önemli olan durum, şeffaflık ilkesinden yararlanarak yatırım kararının yönlendirilmesidir.
Borsada işlem gören hisseler hakkında bilgi sahibi olmadığımızı düşünelim. Böyle bir durumda, yatırım yapmak isteyen yatırımcılar dahi işlem yapmaktan kaçınacaktır. Ancak şirketler ile ilgili bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması, yatırımcıların borsaya gitme olasılığını artırmakta ve dolayısıyla borsaların bu görevi, sermayenin artmasını sağlamaktadır.
Yatırımların Belli Kurallar Etrafında Gerçekleşmesini Sağlamak
Borsa, kurumsal olma özelliği taşır. Bu da buradaki her işlemin gelişigüzel değil de belli kurallara göre gerçekleştiğinin bir göstergesidir. Sürekli denetlenmesi nedeniyle yatırımcıların güvenini kazanmış olan bu piyasalarda işlemler yasaldır. Burada işlem yaptıkları sürece yatırımcılar koruma altındadır.
Yatırımcının birikim için hangi enstrümanı seçtiği fark etmeksizin bütün araçlarda aynı koruma ve güven geçerlidir. Aynı zamanda hisseleri borsada işlem gören şirketler de sürekli denetlenir.
Yatırımcının işine yarayacak bilgiler, gizli tutulmak yerine kamuoyu ile paylaşılır. Bu da şeffaf bir yatırım ortamı sunar. Yeterli derecede bilgi ve deneyime sahip kişiler borsadan hedeflediği kazancı elde edebilirler.
Piyasalarda Güven Ortamının Oluşmasını Sağlamak
Sürekli güvenli olma yönüyle öne çıkan borsalar, güvenli bir ortam sağlaması nedeniyle diğer piyasalardan ayrılırlar. Ekonomiye sağladıkları katkı bir yana, yatırımcıların güvenini kazanmış olmalarından dolayı da sıkça tercih edilirler.
Yatırımcıların işlem sırasında yaşayabileceği tüm olumsuzluklar, onların korunmasını da gerekli hale getirmiştir. Oldukça güvenli bir yatırım platformu olarak bilinen borsa, bilinçli kullanıldığı takdirde kazançlı yatırımların adresi olmaktadır.