7 Haziran seçimleri sonrasında hala bir hükümet kurulamaması, koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalması ve erken seçim ihtimalinin güçlenmesi ile yatırımcıların endişeleri de iyiden iyiye artmış durumda. 13 Ağustos tarihinde, tek koalisyon umudu olarak görülen AKP – CHP görüşmelerinden de bir sonuç çıkmadı. En son gerçekleşen görüşmeden de bir sonuç çıkmayınca erken seçime kesin gözüyle bakılmaya başladı. Borsa ve dolar/TL kuru, bu ihtimal ve sonuçları değerlendiriyor.
Tek anlaşma ihtimali olarak görülen AKP – CHP görüşmelerinden de olumsuz cevap alınması nedeniyle hükümetin kurulamayacağı ve bu nedenle erken seçime gidileceği konuşmaları güçlendi. Erken seçime gidilmesi şu an için en güçlü ihtimal olarak görülüyor. Bu yolda da 3 senaryodan bahsediliyor; mevcut hükümetle erken seçime gidilmesi, azınlık hükümeti veya seçim hükümeti kurulması. Dünkü görüşmelerin olumsuz geçmesi nedeniyle Türkiye’nin önünde olan 3 seçim yolu bu şekilde.
İlk yol olarak; meclisten seçim kararı çıkarmak görülüyor ve AK Parti, mevcut hükümetle seçime gitmek için Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırabilir. CHP ve HDP, bu seçeneğe kapılarını kapatmış durumda. MHP ise bu seçenek için belirleyici olacak.
257 milletvekili olan AKP’nin, Meclis’ten seçim kararı çıkarabilmesi için MHP’nin desteği gerekiyor. MHP’nin çekimser oy kullanması ise Meclis’ten seçim kararını çıkarabilir.
İkinci yol; azınlık hükümeti kurulması ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim takvimi ortaya konulmuş bir azınlık hükümeti için MHP’den destek isteyebilir. Yapılan son açıklamalar ise MHP’nin şimdilik azınlık hükümetine destek vermediğini gösteriyor.
Üçüncü yol; seçim hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet kurma süresi bitiminde Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşerek, geçici seçim hükümeti kurulmasını isteyebilir. Seçim hükümeti kurulduğunda her parti temsil edildiği oranda bakanlık sahibi olacak.
CHP ve HDP, olası erken seçime, seçim hükümeti ile gidilmesi taraftarı; ama MHP, HDP ile seçim hükümeti bile olsa aynı hükümette yer almak istemediğini belirtti. Görüldüğü gibi bir seçim sonrası hükümet kurulması işi tam olarak “arap saçı”na dönmüş durumda. Erken seçim içinse 3 ay gibi bir tarih veriliyor.
Yatırımcılar ise bu belirsizlik içinde doğal olarak nasıl hareket etmesi gerektiğini bilemiyor. Uzmanlar ise portföylerin nasıl olması gerektiği, fırsatların neler olduğu, defansif hisse senetleri, borsa beklentileri, döviz kuru, gösterge faizi gibi konularda yorumlar yapıyor. Ayrıca erken seçim ve koalisyon kurulması halinde alınabilecek hisseler de sıralandırılıyor.
Bizlerde yatırımcıların dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi vermek istiyoruz.
Portföyler Nasıl Olmalı?
Belirsizliğin hat safhada yaşandığı bu dönemde, yatırımcıların portföylerini nasıl şekillendirmesi gerektiği en kritik konulardan birisi. Riskler ve fırsatlar göz önünde bulundurularak, dengeli bir portföy oluşturulması gerektiği söyleniyor. Uzmanların yaptığı yorumlara göre farklı portföy modelleri oluştu. Bunların hepsini göz önüne alarak oluşturulan bir model portföyün oranları arasında % 22,9 ile en çok öne çıkan ürünün mevduat olduğu görülüyor.
Türk lirası faiz araçlarından ÖST – ÖST fonlar, % 15,8 oranında; tahvil – bono % 7,1 paya sahip. Türk lirasının portföylerde ilk sırada olması; ama tahvilin önerilmediği gözleniyor. Dolar/TL kurunda meydana gelen rekorlarla birlikte öne çıkan yatırım aracı, dolar. FED’in Eylül ayında gerçekleşmesi muhtemel faiz artırımı beklentisiyle, doların dünyada yükselen bir trend ile ilerlediği biliniyor. Hisse senetleri ise en çok önerilen yatırım araçlarından.
Değerlendirilecek Fırsatlar
Erken seçim ihtimalinin güçlenmesiyle birlikte BIST 100 endeksinin 70 bin seviyelerine geri çekilebileceği önerileri geliyor. Buna rağmen portföylerde % 40 oranında hisse senedi önerisi yapılıyor. Borsa İstanbul’un iskontolu olması nedeniyle hisse senetlerinin önerildiği de biliniyor. Hisse senedi seçiminde ise karlılığı süren sektör ve şirketlere, uzun veya orta vadeli pozisyonların oluşturulmasına dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor. Uzun vadede doğru hisse senedi seçiminin tüm yatırım araçlarını geride bırakacağı ve sağlam hikayesi olan şirketlerin hisselerine yatırım yapılmasının iyi bir fırsat yaratacağı düşünülüyor.
Borsa Beklentileri Ne Yönde?
Borsa beklentilerine bakıldığında, hükümetin kurulacağı yönündeki beklentiyle BIST 100 endeksinin zirvesi zorlamasını düşünenler vardı. Ama gerçekleşen görüşmelerle birlikte erken seçim ihtimalinin artması, bu sayıyı azalttı diyebiliriz. Seçimler sonrasında 76 bin seviyelerinin aşağı yönde kırılabileceğini düşünenler de var.
İyimser beklentiye sahip olan uzmanların yorumlarına bakıldığı zaman, hükümetin kurulmasıyla risk priminin düşeceği ve böylece endeksin bir miktar yükseleceği yorumu görülüyor. Orta vadede ise endeksin 80 bin ile 90 bin arasında seyredeceği söyleniyor.
İskontolara Dikkat Edilmesi Gerekiyor!
Erken seçim ihtimalini yüksek bulan uzmanlar, endeksin 70 bin seviyelerine doğru çekileceği yorumunu yapıyor. Bu seviyeleri fırsat gören uzmanlar da, iskontolara dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Borsanın değerleme olarak zaten % 15 oranında iskontolu olduğu için yaşanacak ek % 10 – 15 oranındaki bir düşüş ile iskonto oranının toplamda % 25 – 30 seviyelerine çıkacağı belirtiliyor. Bu seviyelerden uzun vadeli alıcı gelmesi ve seçimlerde görüldüğü gibi 70 bin seviyelerinden uzun vadeli alıcının gelmesi ile toparlanma gelebilir. Bunun nedeni olarak da, “borsada işlem gören şirketler reel varlıkları temsil ediyor. Panik düşüşlerde uzun vadeli yabancı fonlar, kısa vadeli siyasi çalkantıyı fırsat görüp alım yaparlar,” yorumu yapılıyor.
Gösterge Faizi Ne Olur?
Geniş tabanlı bir koalisyonun piyasalar için bir fırsat olduğu ortak bir görüştü. Ama koalisyon için yapılan görüşmelerden olumsuz cevapların alınması nedeniyle bu görüş de etkisini yitiriyor. 45 günlük süresinin bitimine gelinmesi ile stresin artacağı ve aşırı fiyatlama olasılığı gündemde. Bu durumda da gösterge faizi konusunda enflasyon verisinin dikkat çektiği belirtiliyor. Enflasyon beklentilerinin, aşırı bozulmadıktan ve risk primlerinde aşırılıklar olmadıktan sonra, % 9,50 – 10 bandını koruması bekleniyor. Son açıklanan enflasyon rakamının gerilemeye işaret etse bile, tahvil – bono piyasasında ana gündemin iç siyaset olduğu belirtiliyor.
ekonomimizi dengede tutmalıyız tavsiyeleriniz için teşekkürler.