Tarihin diğer balonlarından farklı olarak John Law’ın kurnazlığı ve halkın açgözlülüğü ile gelişen Mississippi balonu, 1700’lü yılların başında Fransa Hazinesi’nin kötüleşmesiyle başlar. Bu sırada kurnaz John Law tarafından gelen öneriler ile durumu iyileştirmeye çalışan hazine, durumun daha da kötüleşmesine neden olur ve en kısa haliyle Mississippi balonu patlar.
Halkın açgözlülüğü ile yaşanan Lale Balonu hakkında bilgilere göz atmıştık. Lale soğanının bir anda popülerlik kazanması ve statü göstergesi olmasıyla başlayan balon, finansal sistemin çökmesiyle sonuçlanmıştır. Modern kağıt para sisteminin babası olan John Law’ın sebep olduğu Mississippi balonu ise lale çılgınlığından biraz daha farklıdır. John Law ise “kumarbaz ve katil” sıfatlarını “ekonomist ve maliye bakanı” olarak değiştirmiştir.
Mississippi balonunu daha iyi anlamak için John Law’ı tanıyarak işe başlamamız gerekiyor. Ardından Law’ın kurduğu sistemi ve bir sonucu olan balonu inceleyelim.
Kumarbazlıktan Fransa Maliye Bakanlığına: John Law Kimdir?
İskoçyalı zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen John Law, 21 Nisan 1671 doğumludur. Babasının ölümüyle birlikte çok büyük bir servetin sahibi olmuştur ve üstün bir matematik bilgisine sahiptir. Bu yeteneğini ve imkanını ilk başta kumar oynayarak değerlendirir. Babasından kalan serveti bu nedenle kaybeder ve annesinden aldığı yardım ile borçlarını kapatır.
Law, 23 yaşına geldiği zaman sevdiği bir kız için düelloya girer ve karşısındaki İngiliz’i öldürerek idam cezasına çarptırılır. Daha sonra bu cezası müebbet hapse çevrilir ve yine annesinin yardımı ile hapisten kaçar. Daha sonra ise Hollanda’ya giderek bir bankada çalışmaya başlar.
Bankada çalıştığı sırada Law, İngiltere ve Hollanda’nın ekonomik durumunu inceler. Sonuçta; bu iki ülkenin zengin olduğunu ve bunun nedeninin iki ülkede de dolaşımdaki para miktarının çok oluşuna bağlar. Bu sonuca dayanarak, İskoçya’daki para miktarını artırıp zengin olabileceğini düşünür. Bu düşünceyle birlikte John Law sisteminin temeli atılmış olur.
Law Sistemi Nedir?
John Law, İskoçya’ya dönerek zengin olma hayali kurar; ama o sırada Avrupa’da kağıt paranın kullanılmadığını ve tedavüldeki paranın altın ve gümüş karışımı madeni para olduğunu ilk başta hesaba katmaz. Ayrıca dolaşımdaki parayı artırmak için daha fazla altın ve gümüşe ihtiyaç vardır. İskoçya’da ise bu değerli madenler yeterli değildir.
Law’ın hayallerinin önüne engel koyan bu nedenler, bugünkü merkez bankalarının ilk örneğinin de ortaya çıkmasını sağlar. Law, Land-bank isimli devlet bankası ve merkez bankası olarak anılan bir projeyi yayınlar. Kendine çözümü bu şekilde bulan Law, madeni para yerine Land-bank tarafından çıkarılan banka bonoları kullanılmaya başlanır. Bu sistemde, altın ve gümüş rezervleri de boş çıkmış olur.
Banka bonolarının (bugün kağıt para) maliyetinin düşük olması, istenildiği kadar basılabilir olmasını sağlamıştır. Sonuçta da dolaşımdaki para miktarı artarak, ekonominin canlanması sağlanacaktır. John Law bu öneriyi, İskoçya Parlamentosu’na götürür; ama olumlu cevap alamaz. Vazgeçmeyen Law, 1708 yılında Fransa’ya gider ve projesini orada hayata geçirmek ister. Bu sefer de Fransa Kralı XIV. Louis, projeyi reddeder.
Law, çalışmaları ile 17. yüzyıl Fransa’sında maliye ve bankacılık alanında ses getirmiştir. “Money and Trade Considered” (Para ve Ticaret Üstüne Düşünceler) adıyla bir eser yayımlar. Bu eser, Law sisteminin temellerini açık etmektedir.
Sistem kısaca, “bir ülkenin zenginliği, o ülkede paranın bolluğuna ve tedavül hızına bağlıdır,” düşüncesini benimser. Değerli madenleri rezerv halinde tutarak tedavüle önemli miktarda banknot sürülür. Bu eylemle birlikte banknotların iktisadi etkinliklerin gereksinimine oranla belirleyecek bir devlet bankasının kurulması görüşü savunulur.
Fransa’da Law Sisteminin Benimsenmesi
Fransa Kralı XIV Louis, Law’ın projesini reddetmesine rağmen, Hazine’sinin başı büyük derttedir. Hazine, devlet harcamalarını karşılayabilmek için piyasaya sürekli düşük ayarlı para sürmektedir. Bu paraların içindeki altın miktarının azalmasıyla halk tarafından kabul edilirliği de azalır. Tam bu sıralarda Fransa’ya gelen Law, projesini Fransa Maliye Bakanı’na sevdirir.
XIV Louis döneminden kalan bütçe açığı sorununa çözüm arayan bakan, Law’ın görüşlerinin büyüsüne kapılır. 2 Mayıs 1716 tarihinde ise 6 milyon Fransız lirası ve sermayeli Banque Generalei kurulur. Bu banka, mevduat kambiyo ıskonto işlemleri yapar. Banka özellikle de hamiline ödemeli ve kraliyet veznelerinde kabul edilen banknotlar çıkarır.
6 Eylül 1717 tarihinde ise bir ferman yayınlanır ve Mississippi şirketi kurulur. Mississippi şirketi, 25 yıllığına Louisiana’nın kaynaklarını işletme tekelini alır ve sermayesi 100 milyon Fransız lirasıdır. Aynı zamanda şirket, 500’er Fransız lirası değerinde 200 bin hisse senedine bölünür. Bu hisse senetleri, devlet tahvilleri ile ödenebilir şekilde tasarlanmıştır. Bu tasarım ise son derece kurnazcadır ve alacaklılar Amerika ticaretinin karlarıyla daha ileride paraları kendilerine geri verilecek hissedarlar konumuna gelmekteydi.
Mississippi Balonunun Patlaması
La Banque Généralé, Fransa’da ilk kez kağıt para çıkaran özel banka olmuştur. Sermayesinin dörtte üçü devlet parasından oluşmaktadır ve devlete bunun karşılığında senet verilmiştir. Basılan paralar ise yüzde 100 altına endekslidir. Ayrıca elinde bu bankaya ait banknotu bulunduran herkes eksiksiz olarak altın teslim alabilmektedir.
Halk düşük ayarlı paralardan bıktığı için, Law’ın kağıt paralarına büyük ilgi göstermeye başlamıştır. Kısa sürede kağıt paralar, endeksli olduğu altına kıyasla prim yapmaya başlar. Kısaca insanlar, saf altına kıyasla La Banque Généralé banknotlarına daha fazla para öderler.
6 Eylül 1717 tarihinde kurulan Mississippi şirketi ise Louisiana zenginliğini etkili bir pazarlama planı ile abartılı bir şekilde artırır. Bu durum, 1719 yılında şirketin hisselerine ilişkin sağlam bir spekülasyona yol açar. Buna göre; Mississippi şirketinin başarısı ile yatırımcıların arzularını ve Louisiana’ya ilişkin beklentilerini birleştirerek sürdürebilir bir birleşik ticaret şirketi oluşturulur. Bu şirketin hisseleri son derece popülerdir ve daha fazla kağıt paraya ihtiyaç duyulmaya başlanır.
Mississippi şirketinin hisseleri kazanç sağlamaya başladığı zaman, yatırımcılara kağıt para ile ödeme yapılmaya başlanır. 1720 yılına gelindiğinde ise banka ile şirket birleşir. John Law da sermayeyi çekmek için Finans Bakanı olarak atanır. Law’ın başarılı imajı ise Fransa hükümetinin Banque Royale tarafından çıkardığı kağıt para miktarının, elinde bulundurduğu metal para darbı miktarına eşit olmadığını kabul etmek zorunda kalana kadar devam eder.
Law Louisiana’nın zenginliğini etkili bir pazarlama planı ile abartılı şekilde artırdıktan sonra büyük bir spekülatif balonu da yaratmış olur. Şirket hisselerin o kadar çok talep vardır ki; hisse artırımlarında yatırımcıları sıraya sokmak gerekir. Ama bu sırada yatırımcılar birine haksızlık yapılması ve elindeki hisseleri satıp La Banque Royale’den altın çekmeye karar vermesi işleri bir anda bozar.
Yatırımcıların elindeki banknotlar yüzde 100 altına endeksliydi; ama kasadaki altının tedavüldeki banknotları karşılayamadığı anlaşıldı. Bankadan altın çekildiğini duyan Law ise sinirlenerek, altın çekimlerini yasaklar. Ama bu yasak, daha büyük sorunları beraberinde getirir ve yatırımcıların güveni bir kere sarsılmıştır.
Güven kaybıyla birlikte Mississippi şirketinin hisseleri, yükseldikleri hızla düşmeye başlar. Sonunda da şirket hisseleri tamamen değersiz hale gelir. 1720 yılının sonunda John Law, XV. Louis’nin vekili olan Orléans Dükü II. Philippe tarafından görevden alınır. Law ise önce Fransa’ya sonra Belçika’ya gider. Mississippi balonu da bu şekilde sona erer.
Mississippi Balonunun Sonuçları
Yatırımcılar ve daha doğrusu ülke, neler olup bittiğini anlamadan balon patlamıştı. Tarihin en büyük finansal çöküşlerinden birisi olarak görülen Mississippi balonu, Fransa Krallığı’nın finansal sistemini çökertmiştir. Üstelik bu çöküş sonrasında hiçbir zaman tam anlamıyla toparlanamamıştır.
Mississippi şirketinin siyasi bağlantıları kullanarak hisse fiyatlarını manipüle etmesi, yatırımcıların Fransız bankacılık sistemine ve Fransa Kralının finansal becerine olan güveni sarsmıştır. Hatta buna bağlı olarak XV. Louis, giderek daha zor kredi bulmaya başlamıştır. Dolayısıyla Fransa’nın denizaşırı imparatorluğunun, İngilizlerin eline geçmesi için önemli nedenlerden birisi de oluşmuştur.
Mississippi balonu sonrasında Fransızlar zor kredi bulur hale gelmiştir. Bulduklarında ise yüksek faizle geri ödemişlerdir. İngilizler ise kolayca kredi bulup, düşük faizle geri öder durumdadırlar. 1780’lere gelindiğinde ise XVI. Louis tahta geçmiştir ve yıllık bütçenin yarısının kredi faizlerine gittiğini, dolayısıyla iflasa sürüklendiklerini fark eder.
Ülkenin iflasa gittiğini gören XVI. Louis, 150 yıldır toplanmayan Fransa Parlamentosu’nu 1789 yılında krizi çözebilmek için toplar. Bu da Fransız devrimini başlatır.
Law Sistemi ile ilgili Görüşler ve Eleştiriler
Law sistemi için hiç kimse “tamamen kötüdür veya yanlıştır” diyememektedir. Çünkü bu sistem sayesinde kısıtlı bir süreliğine de olsa insanlar refaha ulamıştır. Aynı zamanda kazanç elde eden birçok yatırımcı olmuştur. Bunun nedeni ise Law sisteminin bir proje olmasıyla açıklanmaktadır. Aynı zamanda o dönemin siyasi aktörleri, sistemi uygulamak istemişlerdir.
Law sistemi, merkantilist sistemin boyut değiştirmiş şekli olarak da tanımlanmaktadır. Law sisteminde, ülkelerin para biriktirerek zengin olabileceği savunulmuştur. Merkantilizme göreyse; ülkelerin zenginliğinin kaynağı değerli madenlerin miktarına bağlıdır ve para miktarı arttıkça zenginlik de artmaktadır.
Law sisteminin bir diğer önemi ise bizleri kağıt para sistemi ve banknotlarla tanıştırmış olmasıdır. 17. yüzyılda paralar, madenidir ve madenlerin miktarı ile tedavülüyle ilgili sorunlar kağıt para ile çözülmüştür.
John Law, kendinden sonra gelen tüm iktisatçılara ilham vermiştir ve hep önemli bir kişi olarak anılmıştır. Zaten Law Sistemi sonucunda ortaya çıkan balonu şişiren John Law olmamıştır. Balonu oluşturan ve şişiren, rasyonel davranmayan kapitalizmin ruhuna uygun olarak kar elde etme arzusu ile yatırımcıların hamleleri olmuştur. Hatta ne yaptıklarını bilmeden borsaya girip çıkan yatırımcıların balonu yarattığını söylemek de yanlış olmayacaktır.
John Law, Fransa’da Maliya Bakanı olduğu dönemde, vergilendirme konusunda önemli gelişmelere imza atmıştır. Aynı zamanda Fransız mimarisi ve şehir altyapısında da önemli gelişmeler yaşanmasını sağlamıştır.