Borsanın riskli bir piyasa oluşu, yatırımcıları elbette para kaybetme gerçeğiyle yüzleştirir. Burada işlem yapmak için deneyim gerekmesi de bu yüzdendir. Çünkü tecrübe, yatırımcıların daha doğru tahmin yapmasını sağlar.
Borsadaki fiyat değişimlerini etkileyen bazı faktörler vardır. Devletin önemli isimlerinden gelen açıklamalar, siyasi ve ekonomik gelişmeler, önemli ekonomik veriler, olağanüstü durumlar fiyatların düşüp yükselmesinde çoğu zaman etkilidir.
Yukarıda bahsedilen her bir duruma yatırımcılar farklı bir psikolojik tepki verir. Bu durum da borsa dalgalanmalarını tetikler. Kısacası fiyatlar pek çok faktörden etkilenir. Aşağıda, gündem olaylarının borsa üzerindeki etkisini ele aldık;
Ülkedeki Ekonomik Gelişmeler
Her ülkenin mevcut ekonomik durumu hakkında fikir veren mikro ve makro veriler vardır. Piyasa, belli dönemlerde açıklanan bu verileri merakla bekler.
Ekonomik takvimin takip edilmesi oldukça önemlidir. Borsa dalgalanmalarının en büyük etkeni olan yatırımcı psikolojisi, ekonominin önemli olaylarından etkilenir. Çünkü yatırımcı varsa borsa vardır.
Borsa gündem olaylarından, yatırımcıların tepkilerine göre etkilenir. Örneğin, ABD’de tarım dışı istihdam verilerinin açıklanacağını varsayalım.
Veri açıklanmadan önce piyasaların durgun bir seyir izlediğine şahit oluruz. Bunun nedeni, yatırımcıların açıklamaya göre yön arayışına girecek olmalarındandır.
Yatırımcının pozisyonlardan uzak durması, borsanın yatay seyir izlemesine neden olacaktır. Buna en yakın örnek olarak FED’in geçtiğimiz yıllarda varlık alımlarına son vermesi ve sonucunda yaşananları gösterebiliriz.
Varlık alımlarının bitirilmesi, Amerikan ekonomisinin iyi durumda olduğunu göstermiş ve doların değerlenmesine neden olmuştur. Doların aşırı güçlü seyir izlemesinin ise uluslararası anlamdaki etkisi izlendikten sonra düşüşlere neden olmuştur.
Borsada fiyatların neye göre değiştiğinin çok çeşitli yanıtları olsa da temelde arz – talep dengesini öne sürmek doğru olur.
Yine bir örnek verecek olursak, herhangi bir durumdan ötürü belli bir sektöre teşvik vereceğini açıklaması genellikle o sektörün hisse senetlerine yükseliş getirir. Bu noktada, söz konusu hisse senetleri için doğan olumlu beklentilerin fiyatları yükseltebileceğini söylemek yanlış olmaz.
Özetle, ülke ekonomilerinin gücü bilindiği gibi borsanın daha sağlam bir temele sahip olmasını sağlıyor. Bu sağlamlık da borsanın gündem olayları karşısında ne kadar etkileneceğini bizlere gösteriyor.
Siyasi Olaylar
Ekonomi ve siyaset birbirinden bağımsız düşünülemez. Ülkelerde meydana gelen siyasi gerginlikler veya olumlu gelişmeler muhakkak borsada fiyat dalgalanmalarına neden olur.
Ülkeler arasında yaşanan anlaşmazlıklara örnek gösterebileceğimiz 2018 yılı başlarında başlayan ABD – Çin ticaret savaşını ele alalım. Gerginlik, sarsıntılı biçimde yıllarca devam etti. Bu süreçte her iki cepheden gelen en ufak bir açıklama ya da yaptırım piyasaların seyrini etkiledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın rakibi Çin’e yönelttiği yaptırım tehditleri, karşı tarafın da aynı yolu izlemesine neden olurken artan gerginlik jeopolitik risk artışını tetiklemiştir.
Siyasi gelişmelerin jeopolitik risk ortamı yaratması borsada fiyat dalgalanmaları oluşturur. Bu iniş ya da çıkışa neden olabilir.
Tecrübeli yatırımcılar durumdan en iyi şekilde yararlanabilirler. Fakat yeterince tecrübe edinmemiş olanlar ise risk almayarak daha güvenli yatırım araçlarına yönelirler.
Bunlara ek olarak geçtiğimiz yıllarda Orta Doğu’da meydana gelen karmaşalar, anlaşmazlık ve gerginlik dikkat çekilmesi gereken en önemli gündem olayı ve jeopolitik risk olarak gösterilmiştir.
Yine 2020 yılının ilk günlerinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın İranlı komutan Kasım Süleymani’yi öldürme talimatı vermesi büyük yankı uyandıran olaylardan biri olmuştu.
Gelişmelerle İran ve ABD gerginliği tırmanırken, küresel piyasalarda jeopolitik risk algının arttığı ve yatırımcıların güvenli liman olan altına yöneldikleri görülmüştü. Yatırımcıların izlediği rota her iki cepheden gelen gelişmelerle şekillenmişti.
Finans piyasalarının belirsizlikten hoşlanmaz. Yatırımcıların siyasi durumlar karşısında artan endişeleri, aslında doğrudan Borsa İstanbul’u etkileyen gündem olaylarını oluşturur.
Büyük endişelerin, gerginlik, sessizlik ve telaşın hakim olduğu ortamda kimse ticari işlem yapmak istemez. Örneğin, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken yatırıma yönelen yatırımcılar risk alıyordur. Çünkü piyasalara belirsizlik hakimdir.
Kısacası; siyasette yaşanan iktidarsızlık, belirsizlik, anlaşmazlık ve gerginlik, borsanın fiyatlanmasını etkileyen faktörlerdendir. Bu noktada yatırımcı psikolojisini anlamak gerekir. Mevcut pozisyonlarından ayrılmak istemeleri dahi muhtemeldir.
Doğal Afetler
Beklenmedik bir anda meydana gelen herhangi bir doğal afet, gerçekleştiği zamanın önemli gündem maddesini oluşturur. Çünkü yol açtığı maddi ve manevi hasarlar kolay telafi edilemeyecek türden olabilir.
Oldukça derin ekonomik etkilere yol açan doğal afetlerin ülkemizde en sık görülenleri deprem ve seldir.
1999 yılında meydana gelen Marmara depreminden örnek verelim. 7.6 büyüklüğünde oldukça şiddetli olan bu deprem, çok sayıda can kaybına neden olurken maddi kaybın büyüklüğü de 12 – 19 milyar dolar olarak tahmin edilmiştir.
Söz konusu felaketin ardından para ver sermaye piyasaları ciddi anlamda sarsılmış, borsa kredi satışlarının da etkisiyle %10,3 ile o zamanların tarihi rekor düşüşünü kaydetmişti.
Ayrıca hisse senetlerinin büyük çoğunluğunda değer kaybı görülürken, bazı hisselerin yıkıcı depremin etkileriyle yükseldiği görülmüştü. Deprem hasarlarını gidermek için kullanılan çimento ve cam sektörünün hisseleri değer artışı kaydetmişti. Hisselerin neden ve ne kadar düşeceğini öngörebilmek de tecrübeyle alakalıdır.
Salgın Hastalıklar
Bölgesel ya da küresel anlamda yayılan salgın hastalıklar, hem ciddi bir sağlık tehlikesi oluştururken hem de piyasaları sarsar.
Bundan yüzyıllar öncesinde bile belli dönemlerde ortaya çıkan farklı salgın hastalıklar, her yönüyle can yakıcı olmuştur. Özellikle eski dönemlerde imkanların şimdiye kıyasla çok daha kısıtlı olması, daha ağır bedellerin ödenmesine neden olmuştur.
Örneğin, çıkış noktası Çin olup 2020 yılına damga vuran Covid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. Worldometer’ın verilerine göre, bugün itibarıyla 10 milyon 834 bin kişiye bulaşan hastalık en güçlü ekonomileri dahi sarstı.
Başlatılan karantina önlemleri aylarca sürerken en güçlü şirketler bile iflasın eşiğine geldi. Aylar boyunca kötüleşen ekonomiler, teşvik ve desteklere ihtiyaç duyduysa da hiçbiri toparlanmaya yetmedi.
Finans piyasalarında paniğe neden olan koronavirüs salgını, milyonların üzerinde insanı işsiz bırakırken ekonomik kilitlenmeye neden oldu. Dünya devi ABD dahi resesyon riskiyle karşı karşıya kaldı.
Piyasalardaki kaygılı ortam yatırımcıların hareketlerini büyük ölçüde etkiledi. Örneğin, Çin piyasadaki en kötü gününü 2015 yılından bu yana ilk kez salgının pik yaptığı 2020 Şubat’ında gördü.
2020’nin birinci ayında ise ABD’nin Dow Jones endeksi son 5 ay içindeki en büyük kaybını yaşamıştı. Analistlerin birçoğu koronavirüs nedeniyle teknoloji ve finans sektörünün hisselerinde ciddi düşüşler görüldüğünü belirtti.
Olağanüstü Durumlar
Yukarıda yer alan başlıkların her biri aslında kendi başına birer olağanüstü durum olabilir. Ülkeler zaman zaman hiç hesapta olmayan durumlarla başa çıkmak zorunda kalabilirler.
15 Temmuz 2016’da Türkiye’de yaşanan darbe girişimi bu duruma örnek verilebilir. Yine 2020’de 200’den fazla ülkeyi etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle pek çok ülkede OHAL ilan edilmiştir.
Bu tarz durumlarda yatırımcıların ne yapacakları konusunda kafaları karışabilir. Tabii ki her durum için sonuçlar farklı olacağından net bir öneride bulunmamız mümkün değildir. Borsa piyasasındaki fiyatlar olağanüstü durumlardan etkilenir.
Sonuç
Yazımızda borsanın hangi gündem olaylarından ne şekilde etkilendiğini sizlere özetledik.
Fiyatların ne yönde etkileneceği önceden net olarak öngörülemese de hangi durumlarda dalgalanma görülebileceğinden söz ettik.
Neticede, yatırım psikolojisinin borsanın gündem olaylarından nasıl etkilendiğine en net cevap olacağını söyleyebiliriz.
Beklentileri fiyatlandıran piyasalar, belirsizlik ortamında durgun ve yatay seyrini koruyacaktır. Böyle dönemlerde mümkün olduğunca ticari işlemlerden uzak durulur. Yatırımcı, zamanla hisse senetlerinin fiyatlarının neye göre değiştiğini öğrenir.