Euro, Avrupa Birliği’ne üye olan 27 ülkeden 17’sinin ve Avrupa Birliği’ne üye olmayan 3 ülkenin resmi para birimidir. Finans piyasalarında 7 majör para birimi içerisinde yer almaktadır. Uluslararası piyasalarda sembolü € ve kodu EUR şeklindedir. Genel olarak EUR/USD paritesi şeklinde yatırımı yapılmaktadır ve en çok işlem hacmine sahip paritedir.
Finans piyasalarında en çok işlem gören dövizler arasında yer alan Euro, Amerikan doları kadar popülerdir. Euro kullanan Almanya gibi ülkelerin sanayilerinin gelişmiş olması, onu değerli kılan özelliklerden birisidir. Bu nedenle de finans piyasalarında yoğun bir ilgi görmektedir. İsviçre frangı ve İngiliz sterlini ile oluşturduğu pariteler, Amerikan dolarından sonra en çok işlem görenlerdendir.
Şimdi Euro yatırımı nasıl yapılır, tarihsel olarak incelendiğinde nasıl güçlü bir hale kavuşmuştur gibi konuları detaylı bir şekilde inceleyelim:
Euro’nun Tarihsel Gelişimi
Euro yatırımı konusuna geçmeden önce borsa nasıl oynanır sitesiyle bilgi verdiğimiz yeni yatırımcılara, Euro’nun ortaya çıkışı, kabul edilişi ile ilgili olarak tarihsel gelişimi hakkında bilgiler vermek istiyorum.
Euro’nun Ortaya Çıkışı
Euro, ülkeler arası ticari işlemlerde ilk kez 1999 yılında kullanılmış olmasına rağmen daha eskiye dayanan bir tarihe sahiptir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında endüstrinin gelişim sürecinin gelişmesinin ardından Bretton Woods Anlaşması ile dünya para birimleri anlaşma kapsamına girerek bir düzen oturtulmuştur. Bretton Woods Anlaşması ile tüm para birimleri Amerikan dolarına bağımlı hale gelmiştir.
Amerikan dolarına bağımlı olma düşüncesi ise bazı Avrupa ülkeleri tarafından benimsenmemiştir. Avrupa genelinde hakim olan politik düşünce, büyük bir ekonomik yenilenme doğrultusunda doların fiili üstünlüğüne son vermektir. Euro’nun oluşumu da bu politik düşünce doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Ama tam anlamıyla çıkışın sağlanabilmesi için küresel ekonomiye entegrasyonunun sağlanması amacıyla bir alt yapının oluşumu beklenmiştir.
Doların fiili üstünlüğüne son vermek isteyen bu politik düşünce de kısmen başarılı olmuştur ama Euro’ya geçiş aşaması birçok ülkenin alım gücünün azalmasına ve dengesizliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durumdan en çok etkilenen ülke ise Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan olmuştur.
Euro’nun Kabul Edilişi
Doların üstünlüğünü benimsemeyerek büyük bir ekonomik yenilenme isteyen Avrupa ülkeleri, 1969 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) Barre Raporu’nu yayınlamıştır. Bu rapora imza atan 6 üye devletin görünen dışındaki temel amaçları, Euro’nun oluşumunu desteklemek olmuştur. 1972 petrol krizi öncesinde raporun devam eden sürecinde gerçekleştirilen toplantıda, doların piyasa üzerinde kurduğu hakimiyete son vermek için tek taraflı karar alınmıştır.
Aynı zamanda bu süreçte 1979 yılında para birimlerinin birbirine bağlanmasını kolaylaştırmak ve para birimleri arasında yaşanan dalgalanmaları kontrol etmek amacıyla Avrupa Para Sistemi (European Monetary System – EMS) kurulmuştur. EMS’nin kurulması ile de Avrupa Döviz Kuru Mekanizması (Europe’s Exchange Rate Mechanism – ERM) oluşturulma kararı alındı. Bu mekanizmanın oluşturulması sonrasında, AET üye ülkelerin ortak para birimi olarak Avrupa Para Birimi (European Currency Unit – ECU) kabul edilmiştir.
1 ECU, 9 Avrupa Ekonomik Topluluğu üyesi ülkenin para birimlerinin sabit tutarlarının toplamına eşittir. Bu sabit tutar ise her üye ülkenin parası için belirlediği ağırlık katsayısı ile elde edilmektedir. Ağırlık katsayıları ise değişmek ekonomik ölçütlere bağlıdır. Değişmez ekonomik ölçütler ise ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılası, topluluk içindeki ticaret payları, kısa vadeli para destekleme sistemi içindeki paylarıdır.
1989 yılına kadar bu süreç devam eder ve 1986 yılında Avrupa Devletleri arasında bulunan ekonomik engellerin kaldırılması amacıyla Tek Avrupa Yasası kabul edilmiştir. Bu yasa sonrasında Euro para birimine geçiş için 3 kritik anlaşma daha imzalanır. Bunlardan ilki Maastrich Anlaşması’dır ve 1992 yılında resmi halini alarak 1 Kasım 1993 yılında yürürlüğe koyulmuştur. Daha sonra Kopenhag Kriterleri ve Çerçeve Anlaşması ile Euro’nun ana mekanizması oluşturulmuştur.
1995 yılına gelindiğinde ise Almanya’nın teklifi ile ECU adı Euro olarak değiştirilmiştir. 1997 yılında ise Avrupa Konseyi tarafından, Maastrich Anlaşması maddelerince belirtilen ve tek para birimine geçen ülkelerin ekonomilerini benzer kriterlere getirmek amacıyla İstikrar ve Büyüme Paktı (Stability and Growth Pact) imzalanmıştır.
1999 yılına gelindiğinde de Euro para birimini başlangıç aşamasında kullanacak 11 ülke seçilmiştir ve 1 Ocak 1999 yılında Euro sanal olarak kullanılmaya başlamıştır. 1 Ocak 2002 yılında ise Euro tedavüle girmiştir ve ülkelerarası ticarette kullanılmaya başlamıştır.
2002 yılında tedavüle konmasıyla birlikte Euro sıkıntılı bir süreçte geçirmiştir. İlk olarak parite değerinde beklenen bir artış görüşmüş. 2004 yılında EUR/USD paritesi 1,3668 zirvesine, 2008 yılında 1,5990 zirvesine ulaşmıştır.
Euro’yu Kullanan Ülkeler
Günümüzde Euro’yu resmi para birimi olarak kullanan ülkeler; Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan, Andorra, Monako, San Marino, Karadağ ve Kosova. Adorra, Karadağ, Monako, San Marino ülkeleri, Avrupa Birliği’ne dahil olmamalarına rağmen Euro’yu kabul etmiştir.
Euro’ya Yatırım Yapmak
Borsa ve forex piyasası gibi finans piyasalarında bilindiği gibi dövizler çiftler halinde yani pariteler şeklinde işlem görmektedir. Euro, en çok EUR/USD paritesi (Euro/Amerikan doları) şeklinde işlem görmektedir. Euro’nun tedavüle girmesi ile birlikte meydana gelen artışlar yatırımcıların yüksek kazançlar elde etmesini sağlamıştır. Ayrıca günümüzde de gün geçtikçe artan işlem hacmi nedeniyle değer kazanmaya devam etmektedir.
İlgili İçerik: Piyasalarda İşlem Gören Pariteler
Ekonomik anlamda güçlü ülkelerin ortak para birimi olması nedeniyle Euro da güçlü bir para birimi haline gelmiştir. Dolar ile arasında çoğunlukla zıt fiyat hareketleri yaşaması özellikle de paritenin yatırımcılarının işine yaramaktadır.
Euro yatırımcısının dikkat etmesi gerekenlerin başında çok iyi bir piyasa takibi yapması gelmektedir. Euro’yu ortak para birimi olarak kullanan ve güçlü bir ekonomiye sahip olmalarına gerek bile olmayan ülkelerde meydana gelen ekonomik, siyasi gelişmelerin, doğal afetlerin, ekonomik verilerin takip edilmesi gerekmektedir. Euro fiyatları, para birimini kullanan ülkelerde meydana gelen her türlü gelişmeden etkilenmektedir.
Euro’yu para birimi olarak kabul eden ülkelerin uluslararası ticarette sahip oldukları önemli yer nedeniyle işlem hacmi yüksek bir para birimidir ve bu ekonomik anlamda güçlü, dönüştürülebilirliği yüksek, rezerv özelliği bulunan bir para birimi anlamına gelmektedir.
Kısa vade de para saklama amaçlı euro – dolar veya altın olarak hangisini tavisye edersiniz acaba
Mayıs 2014 için euroya yatırım yapılır mı sizce?
Gerekli olan analizler ve piyasa takibini yaparak buna karar verebilirsiniz. Bu sitede vermiş olduğumuz bilgiler yatırım danışmanlığı içermemektedir ve bu tarz bir soruya yanıt vermek doğru olmayacaktır.
Aysun hanım euro hakkındaki önümüzdeki 2 ay için görüşleriniz nelerdir?
Şuan dolar düşüşte, altın uzun zamandır neredeyse hiç yükselmiyor.
Az miktarda birikmiş param var, euro almayı düşünüyorum. Sizce 3 – 4 ay içerisinde bana bir getirisi olur mu?
Cevabınız için şimdiden teşekkürler, yazılarınızı takip ediyorum gerek sosyal medyadan, gerekse sitenizden.
Bence euroya yatırım yapmaktansa şu sıralar bitcoin veya diğer yatırım araçlarına yönelmek daha mantıklı. Hatta sadece euro değil dolar, sterlin vs. tüm paritelerden uzak durmak gerek. Piyasalar karışık. Dövizdeki bu ani değişimler emtialarıda etkiliyor. Zaten ülkemizde borsanın hali belli. O nedenle yatırım yapılacak enstrüman yelpazesini genişletmek gerekiyor. Kahve, pamuk gibi mesela.