Ekonomilerin olmazsa olmazı faiz, her yönüyle ilgileri üzerine toplayan bir konudur. Belli dönemlerde merkez bankalarının faizlerde yaptığı indirim ya da artırımlar gösterge değil, politika faizidir. Dolayısıyla faizleri genel bir tanıma sığdırmak doğru değildir.
İçeriğimizin konusunu oluşturan gösterge faiz, devlet tahvilleri ile ilişkili bir kavramdır. Ayrıca piyasadaki faizler hakkında yapılan değerlendirmelerde bu oran referans yerine geçer.
Söz konusu bu faiz oranı, diğerlerini de etkiler. Aynı zamanda arz ve talep üzerinde de etkilidir. Aşağıda, işinize yarayacak bilgiler yer alıyor;
Gösterge Faiz Nedir?
Tanımında “ikincil piyasa” kavramı geçeceğinden, öncelikle bunun ne olduğunu açıklayalım; Menkul kıymetlerin ilk kez ihraç edildikten sonra işleme alındıkları piyasa türüdür. Yani yatırımcılar, menkul kıymet ticaretini burada yapar.
Likidite yönünden zengin, vadesine yaklaşık 2 yıl kalmış ve her 3-6 ayda bir kupon ödemesi yapılan devlet tahvilinin ikincil piyasada oluşan faizine gösterge faizi denir. Piyasadaki durumlardan etkilenir ve buna göre değişkenlik gösterir.
Tahvillerin fiyat belirlemesinde baz alınır. Çoğu faiz işleminde baz alınıyor olmasından dolayı “gösterge” adını almıştır. İngilizcesi “benchmark interest rate” olarak bilinir.
Sözünü ettiğimiz faiz oranı; ikincil piyasalarda T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ihraç ettiği ve oldukça yüksek likiditesi bulunan, vadesine az kalmış tahvil değerlerinin ölçüm ihtiyacını karşılar.
Zaman zaman faizlerin yükselip-düştüğünü konu alan sohbetlere tanık oluruz. İşte, burada bahsedilen gösterge faizdir. Serbest piyasada diğer faiz oranları üzerinde bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Peki, sözünü ettiğimiz bu oran neyi yansıtmaktadır? Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelere yatırım yapan yerli-yabancı yatırımcıların beklentilerini ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.
Aslında açıklamaya çalıştığımız oran, kamunun borçlanma araçlarına olan talepteki artış-azalışları ifade etmektedir.
Ülkemizde iki yıl vadeli devlet iç borçlanma senedi gösterge tahvili olarak kabul edilebilir. Fakat bu ABD’de aynı olmayabilir. Orada 10 yıl vadeli ABD hazine tahvili gösterge olarak kabul edilebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirlenen “politika faiz oranı” sık sık ikincil tahvil piyasasında oluşan gösterge faiz ile karıştırılır. Halbuki bunların ikisi birbirinden tamamen farklı ve bağımsızdır.
Gösterge faizi belirlenmesinde arz-talep rol oynarken, politika faizini TCMB belirler ve uygular. Fakat politika faizinde yapılan değişiklikler göstergeyi etkiler.
Tahvillerin ihracı çoğunlukla 1-10 ay vadelerle, iskontolu veya kuponlu şekilde, üzerlerinde nominal değerleri yazılı şekilde yapılır.
Bildirilen vade tarihinde nominal değerleri üzerinden anapara ve faiz ödemeleri yapıldıktan sonra itfa edilirler.
Gösterge faiz oranları, tahvillerin fiyatında belirleyici rol oynar. Devlet tahvili kapsamında yer alan tahvillerin tamamı gösterge tahvil olarak kabul edilebilir. Her ülkedeki o anki piyasa durumları bu oranları etkiler. Yani oranların her ülkede sabit olması gibi bir durum söz konusu değildir.
Gösterge Faiz Nasıl Belirlenir?
Günlük olarak belirlenir ve sabit değildir. TCMB her gün düzenli olarak oranı açıklar.
İhraç edilen menkul kıymetlerin paraya çevrildiği ikincil piyasalarda Hazine Bakanlığı tarafından ihraç edilen likite değeri çok yüksek olan ve vadesine 2 ay kalmış tahvillerin değerinin ölçülmesi için 3 ayda bir veya 6 bir kupon ödemesi yapılarak tahvillerin performans değeri gösterilir.
Gösterge Faiz Ne İşe Yarar?
Bu faiz türünün piyasada pek çok işlem için referans alınıyor olması omu önemli kılmaktadır. Hazine, hükümetin ihtiyaç duyduğu finansmanı ülke içinden veya ülke dışından borçlanarak karşılamaya çalışır.
Sağlanan finansal kaynaklar bütçedeki açıkları kapatmak, borç faizlerini ödemek veya cari harcamalar için kullanılır. Hazinenin kullandığı borçlanma araçlarının tamamına Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) adı verilir.
İşte gösterge faiz, yatırımcılar tarafından devlete borç verilmesi durumunda faiz oranının yüzde kaç olacağının cevabını vermektedir.
Gösterge Faiz Neden Yükselir?
Meydana gelen değişimlerin arz-talep oranlarından etkilendiğini söylemiştik. Bunun haricinde yükselişi tetikleyen pek çok sebep bulunur.
Ülkedeki makroekonomik durum ve iç-dış politika gelişmeleri nedeniyle yükselişler görülebilir. Gösterge faizi etkileyen unsurları şunlardır;
Belirtilen sebeplerden ötürü yerli ve yabancı yatırımcılar tahvil alımı yaparken bazı riskleri de göz önünde bulundurmalıdır. Yatırımcıların tahvil talepleri ve faiz oranları bu durumlardan kaynaklı olarak artış-azalış gösterebilir.
Kendi ülkemizden yola çıkarak düşünelim. TCMB’nin uyguladığı para politikaları, devletin izlediği ekonomik politikalar, iç talep ve kredi talebindeki değişimleri “ülke içinde yaşanan makroekonomik gelişmeler” başlığı altında değerlendirebiliriz.
Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının belirlediği faiz oranları, parasal genişleme veya daralma kararları ve ticaret savaşları gibi durumlar “uluslararası konjonktür” grubu kapsamındadır.
Ülke içindeki başkanlık seçimleri, siyasi durumlar, iç çatışmalar, yasaları ihlal eden durumların yaşanması ve mülkiyet haklarını gibi konular “iç politika gelişmeleri” olarak kabul edilir.
Bölgesel anlamda savaş tehlikesi ve sınır ülkelerin birbirleri arasında yaşadığı gerginlikler ise “dış politika” gelişmeleri olmaktadır.
Gösterge Faiz Artarsa Ne Olur?
Bir ülkede devlet borçlanıyorsa oradaki finansal ve finansal olmayan kurumların borçlanma maliyeti ondan daha az olamaz. Bu sebeple de oranın artmasıyla birlikte;
Eğer bir tahvile gösterge faiz uygulanıyorsa onun piyasa açısından oldukça değerli olduğunu söyleyebiliriz. Tahviller Hazine Bakanlığı tarafından ihraç edildikleri için onlara devletimizin dış borçları da diyebiliriz.
İşletmeler veya bankalar tahvil ihraç etmeye kalktıkları zaman Hazine tarafından belirlenen faizden daha yüksek oranlar vaat etmek durumunda kalırlar. Yani Hazine’nin oranlarının artması demek beraberinde işletme ve bankaları da etkileyecektir.
İki Yıllık Gösterge Faizi
Ülkemizde vadesine iki yıl kalmış tahviller için bu faiz türü uygulanır. Fakat önceki bölümlerde belirttiğimiz gibi bu süre ülkelere göre farklılık gösterebilir.