Ülkece yatırım alışkanlığımız son derece az olduğunu söyleyebiliriz. Hemen herkesin yatırım yapmamak için kendince nedenleri vardır. Yatırım yapacak kadar kazanmıyordur, emeklilik ikramiyesiyle bu işi yapmak istiyordur veya sanıldığı kadar kazançlı olduğunu düşünmüyordur. Bazılarımız ise yatırım yapmanın, haksız ve helal olmayan bir kazanç olduğunu düşünüyor, değil mi? İşte buna benzer nedenlerle yatırım kelimesini duyduğumuz zaman yorum yapmaktan kaçınırız.
Türk toplumu olarak yatırım yapmamamızın gerçek nedenlerinden birisi bilgisizliğimizdir. Hem nelere yatırım yapacağımızı hem de bu işi doğru bir şekilde nasıl yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Biraz düşünecek olursanız; hakkında bilgi sahibi olmadığımız şeylerden korktuğumuzu net bir şekilde görebilirsiniz. İşte yatırım konularındaki bilgisizliğimiz bizi korkutan en önemli nedendir.
Şimdi yatırım alışkanlıklarımızı ve korkuların kaynaklarını biraz daha irdeleyelim:
Türk Yatırım Alışkanlıkları Nelerdir?
Eminim hepinizin aklına altın yatırımları gelmiştir. Evet, bizim en büyük alışkanlığımız altın yatırımı yapmaktır. Ama bu yatırımı yastık altı denen şekilde yapmayı tercih ediyoruz. Gerek kötü günlere kadar saklamak için gerek daha güvenli gördüğümüz için böyle bir yol izliyoruz. Altın değerlendiğinde veya nakit paraya ihtiyacımız olduğunda da bozdurmayı tercih ediyoruz. En büyük yatırım alışkanlığımızı bu şekilde tanımlayabiliriz.
Bir diğer alışkanlığımız ise gayrimenkul yatırımıdır. Genellikle emekli ikramiyesini peşinat olarak görüp, bir ev sahibi olma düşüncesiyle yatırım yaparız. Aynı şekilde bir ev kredisi çekip, kiraya vererek ödemeyi de tercih ederiz. Gelecekte ise daha rahat yaşam ve çocuklara bir hatıra bırakma düşüncesiyle hareket ederiz. Ama burada atlanan nokta, evin eskiyeceği ve çeşitli masraflar çıkaracağıdır.
Peki, bu ne kadar doğru bir yatırım şekli?
Elbette herkesin kendine göre bir yatırım modeli geliştirmesi gerekiyor. Büyük annelerimizden kalma alışkanlıklardan olan bu yatırım modeli, size doğru geliyor olabilir. Yanlış demek de doğru olmaz zaten. Ama farklı yöntemleri seçerek, daha karlı yatırımlar yapabilirsiniz. Bu noktada da sizleri korkutan cevaplar alıyor olabilirsiniz. Birçok banka veya aracı, size “altınlarını getir, bu şekilde yatırım yapalım,” dediği zaman kandırıldığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Geçmişte böyle vakaların yaşanması da düşüncelerinizi haklı çıkartıyor, değil mi?
Sizi yönlendirmeye kalkan banka, aracı veya kişilerin sizi kandırdığını düşündüğünüz için yastık altı yatırım yapmaya devam ediyor olabilirsiniz. Ayrıca gelecekte elimize toplu para geçmesi için birikim yapma düşüncesiyle hareket edebilirsiniz. Borsada veya başka bir piyasada yatırım yaptığında kar etmekten daha çok işlem masrafları ile uğraşacağınızı düşünebilirsiniz. Tüm bunlar da sizi yatırım yapmaktan uzak tutan nedenlerdir.
Piyasalarda Yatırım Yapıldığında Nelerle Karşılaşılabilir?
Türk toplumunun yatırım kelimesinden korkmasının bir diğer nedeni de piyasalara güven duymamasıdır. Borsa, forex veya VİOP aracılığıyla yapacağı işlemlerde, kar etmek yerine kayıpla karşılaşılacağı düşünülmektedir. Bu nedenle de yastık altı yatırım daha güvenli gelmektedir. Aynı zamanda bu piyasalara adam çekmek isteyen kişilerin, kandırmacaları da güveni eksiltmiştir. Yani internette dolaşan yalan yanlış bilgiler, piyasaları dolandırıcılık merkezi gibi göstermeye başlamıştır.
Aslında yastık altı yatırım yapmak yerine borsa gibi kurumsal bir piyasayı tercih etmek daha karlı olacaktır. Ama bunun için bilgi ve deneyim sahibi olunmalıdır. Yani kişinin borsayı tam anlamıyla öğrenmesi, işlemleri nasıl yapacağı konusunda bilgiler edinmesi ve kendi stratejilerini üreterek ilerlemesi gerekmektedir. Bu saydıklarımı gereksiz görenler veya bunlarla uğraşmak istemeyenler de yatırım yapmaktan kaçınmaktadır. Oysaki günümüzde bunları öğrenmek oldukça kolaydır. İnternette biraz araştırma yapılarak nasıl bir yol izlenmesi gerektiği öğrenilebilir.
Borsa ve VİOP gibi piyasalarda yatırım yapmak, birçok kişi için korku filmi izlemek gibidir. Ama biraz bilgi sahibi olunduğu zaman, hiç de öyle olmadığı anlaşılacaktır. Çünkü piyasaların mantığı bellidir ve buna uygun şekilde hareket edildiğinde, korku senaryoları bir bir silinmektedir. Kayıpların neden kaynaklandığı öğrenildiğinde ve olması gerektiği gibi bir yol izlendiğinde, yatırımcının eline memnun edici kazançlar geçmektedir.
Piyasalarda karşılaşılacak en kötü durumların başında kötü bir aracı kurumla anlaşmak gelir. Yatırımcıyla anlaşana kadar kendini sevimli ve ilgi gösteren kurum, hesap açıldıktan sonra tüm ilgi alakayı kesebilir. İşte bu gibi durumlarla karşılaşan kişilerin yorumlarını okuyan diğer kişiler, o aracı kurumdan uzak durmak yerine piyasadan uzak durmayı tercih ederler. Dolayısıyla kulaktan kulağa yayılan bu bilgilerle kişiler, yatırım yapmaktan kaçınırlar.
Eğer borsa, VİOP ve forex gibi piyasalarda işlem yapmayı düşünüyorsanız mutlaka iyi bir aracı kurum tercih etmelisiniz. Verdikleri hizmetleri araştırmalı, müşteri yorumlarını incelemeli ve sizinle ilgisini doğru bir şekilde analiz edebilmelisiniz. Doğru bir aracı kurumla karşılaştığınızda zaten bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Yatırım Yapıldığında Ne Kadar Kazanç Elde Edilir?
Yatırım yapmaktan uzak durulmasının bir diğer nedeni ise aslında para kazanmanın mümkün olmadığı düşüncesidir. Oysaki bu tamamen uydurma ve kulaktan kulağa yayılan yanlış haberlerden kaynaklanmaktadır. Şöyle düşünün; borsa yatırımcıları kazanmıyor olsaydı, yıllar boyunca böyle bir kurumun ayakta kalması mümkün olur muydu? Üstelik sizlerle hikayelerini paylaştığım Burak Sevindik, Abdülkadir Anıl, Sadık Eratik gibi isimler yaptıkları yatırımlarla tanınmıştır. Eğer piyasalar kazandırmıyorsa bu isimlere ayrıcalık mı tanımış dersiniz?
Bazı kişiler ise yatırım yaptıkları zaman ne kadar kazanç elde edeceklerini bilmek isterler. Bu noktada sürekli şu şekilde sorular alıyorum; “50 bin liram var borsaya yatırsam ne kadar kazanırım, 1000 lirayla hisse senedi alacağım, yükseliş gösteriyor ne kadar kar ederim?” Bu sorulara cevap vermek mümkün değildir. Çünkü bunlar, sizin işlem yapma şeklinizden piyasayı yorumlamanıza ve diğer dış etkenlere kadar birçok faktöre bağlıdır.
Sizlere Kişisel Finans El Kitabı’nın yazarı Peter Sander‘in bir önerisinden bahsetmek istiyorum;
Eğer yatırımlardan elde edeceğiniz getiriyi arttırmak istiyorsanız yatırımlarınızı çeşitlendirmeniz gerekmektedir. Hatta en önemli noktalardan birisidir diyebilirim. Elbette iyi derecede bilgi ve deneyim sahibi de olmalısınız. Ne kadar bilgili olursanız, sahip bir strateji yaratırsanız ve portföyünüzü iyi bir şekilde oluşturursanız o kadar iyi sonuçlar elde edersiniz.
Yatırım Korkularıyla Nasıl Baş Edilir?
Yatırım yapmanız gerektiğinin farkındasınız ama korkularınızdan bir türlü kurtulamıyorsanız sizlere küçük birkaç öneri verebilirim. Elbette bunların başında araştırmacı kişiliğinizi ön plana çıkartmanız gerekiyor. Piyasalarla ilgili doğru kaynaklardan araştırmalar yaparak edineceğiniz bilgiler, sizi korkularınızdan uzaklaştıracak en önemli şeydir.
Yazımın başında da dediğim gibi korkuların en büyük nedeni bilgisizliktir. Piyasalar hakkında bilgi edindikçe korkularınız da azalacaktır. Bu nedenle araştırmaktan ve öğrenmekten vazgeçmeyin. Üstelik böyle yaparak kazancınızı arttıracak birçok fırsatla da karşılaşacaksınız. Böylece tasarruflarınızı daha iyi değerlendirmenin yollarını öğrenecek ve gerçekten gelecek için önemli adımlar atmış olacaksınız.
En kötü yatırımlarımızdan biride bence emlak sektörü. İnşaat demiyorum. Ev al kiraya ver. Parayı bağlıyoruz biyere. kazanan inşaat sektörü oluyor. İhtiyaç için ev alındıktan sonra o kadar büyük paraları kiraya bağlamak saçmamı banamı öyle geliyor bir ticaret adamı olarak ?