Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, ekonomik bir çöküş yarattı desek hiç de yanlış olmaz. Çünkü dünyanın en büyük ekonomilerinin makroekonomik verileri bu süreçte tarihin en kötü sonuçlarına işaret etti.
Peki, bundan sonra ne olacak? Bu büyük çöküş, “en kötü” olarak görülebilir mi? Yoksa henüz en kötüsüyle karşılaşılmadı mı? Dünya genelinde yaşanan bu durum nasıl son bulacak?
İşte ekonomik çöküş hakkında bilmeniz gerekenler:
Ekonomik Çöküş Nedir?
Bir kriz dönemini izleyen ekonomik çöküş; ulusal, bölgesel veya yerel olarak gerçekleşebilir. Yaşanan durum; depresyon, daralma veya durgunluk hallerinin daha şiddetli bir versiyonudur.
Çöküş genellikle bir başlangıçtır. Şiddetine ve yaşanan yerdeki koşullara göre birkaç yıl sürebilir. Beklenmedik bir olay sonrasında, hızlıca gerçekleşir. Öncesinde ise kırılganlığa işaret eden olaylar olabilir.
Yüksek iflas oranları ve işsizlik yaşanır. Şiddetli ve uzun süreli bir depresyondan hiperenflasyona kadar birçok olumsuzluk görülür.
Genellikle sosyal kaos, sivil huzursuzluk, yasa ve düzen bozulması ile birlikte yaşanır. Hatta ölüm oranlarında keskin bir artış meydana gelir. 1929 Büyük Buhran dönemi bunun en iyi örneğidir.
Standart ekonomik dönemin bir parçası değildir. Olağanüstü bir olaydır. Ekonomik kriz hallerinin bir araya geldiği bir olaydır. Dönemin herhangi bir noktasında görülebilir. Daralma ve durgunluk evrelerine yol açabilir.
Teorik olarak ekonominin geçirebileceği birkaç aşama ana hatlarıyla belirtilmiştir. Tam bir ekonomik dönem, dipten genişlemeye doğru ilerler. Ardından zirve ve dibe çekilen bir daralma hareketi görülür.
Daralan bir ekonomide çöküş görülmesi olasıdır. Ayrıca küresel ekonomide yaşanmakta olan siyah kuğu gibi olaylar da ekonomik dönemin herhangi bir aşamasında çöküşe neden olabilir.
Ekonomik küçülme ve durgunluğun aksine çöküş için fikir birliğine varılamamıştır. Çünkü ekonomist ve hükümet yetkilileri tarafından uygulanacak bir etikettir.
Hükümetin bu etiketi kullanması ise zorlu bir durumdur. Aynı zamanda ekonomik çöküşün yaşandığı, olaydan aylar veya yıllar sonra dile getirilmeye başlanabilir.
Hükümetler genellikle bu tehdit gündeme geldiğinde ve hissedilmeye başlandığında önlem adımı atarlar. Büyük ölçekli teşvikler oluşturulur ve panik engellenmeye çalışılır.
Ekonomik Çöküş Neden Kaynaklanır?
Kalıcı ticaret açıkları, savaşlar, devrimler, kıtlık, önemli kaynakların tükenmesi ve hiperenflasyon başlıca nedenler olarak sıralanabilir.
Örneğin; ABD’nin 1807 Ambargo Yasası, ciddi bir depresyona neden olmuştur. Yasa, savaşan Avrupa ülkeleriyle dış ticarete ambargo getirmiştir. Bu şekilde uluslararası ticarete bağımlı ekonomide, denizcilik endüstrisinde ve liman kentlerinde çöküş görülmüştür.
Nedenlerden birisi olan hiperenflasyon, aşırı para basımı sonucunda ekonomide enflasyonist baskının artmasına izin verilmesiyle ortaya çıkar.
Hükümetler, ekonomik yavaşlamayı yönetmek için fazla para basma ve kredi yaratma yolunu seçebilir. Hükümet fiyat artışlarının kontrolünü kaybettiğinde ve hızlanan enflasyonu yönetmenin bir yolu olarak faiz oranlarını yükselttiğinde hiperenflasyon ortaya çıkar.
Hiperenflasyon sonrasında bozulan ekonomik verilerle birlikte çöküş gerçekleşebilir. Eğer ekonomi de yavaş bir büyüme hızına sahipse stagflasyon hali görülür.
Politika yapıcılar arasında ikilem yaratan stagflasyon, ekonomi üzerinde uzun süreli hakimiyet kurabilir. Bunun sonucunda da bir çöküş yaşanabilir.
Ekonomik Çöküşün Etkileri Nelerdir?
Hiperenflasyon, savaş, devrim, darbe, temel ihtiyaçların istiflenmesi gibi birçok neden ekonominin bozulmasına neden olur. Sonucunda işsizlik ve yoksulluk düzeyleri artar.
Aslında çöküşe giden yola bir kere giriş yapıldığı zaman, gerisi sinsi bir şekilde gerçekleşir. Örneğin; hiperenflasyon sorunu yaşanmaya başlandığı zaman, artık her şey için çok geç olabilir. Birbirine bağlı şekilde birçok ekonomik olumsuzluk ve toplumsal huzursuzluk yaşanmaya başlanır.
Değersizleşen yerel para birimi sonrasında, istikrarlı dövizlere yönelim artar. Altın gibi güvenilir emtiaların fiyatlarında ani artışlar gözlenir. Borsada ise bozulma yaşanır.
Örneğin; Lübnan’ın birkaç yıldır yaşadığı hem ekonomik hem toplumsal sorunlar, ülkenin çökmesine neden olmuştur. Meclis başkanı ise ülkenin batan bir gemiye benzediğini ifade etmişti.
Bankalar kapatılarak, hesapların boşaltılması engellenirken, vatandaşlardaki huzursuzluk da yükselir. Normal yaşantının bozulmasıyla kaos ortamı oluşur.
İşsizlik oranlarının artışı, yoksulluğu ve suç oranlarını yükseltir. Ayrıca ölüm sayılarında da önemli artış görüldüğü tarihi olarak görülmüştür.
Faiz oranları ise anormal derece yükselir. Yatırımcıların işlem yapacakları para miktarı ise sınırlanır.
Yatırımcılar, şirketler ve hükümet, yüksek sermaye maliyeti yüzünden mevcut borç yükümlülüklerini yerine getirmeyi pahalı bulur. Bu nedenle yüksek faiz oranları ekonomik büyümeyi engeller.
Yatırımcı güveninin kaybedilmesi ise para biriminin değer kaybetmesine neden olur. Sonucunda da döviz krizi yaşanır.
Bu durum, bir ülkeye yatırım yapan ve hükümete kredi sağlayan yabancı yatırımcıların güveninin kaybedilmesiyle ortaya çıkar.
Yabancı yatırımcılar, devletin borç yükümlülüklerini yerine getirme veya üzerinde anlaşılan getirileri oluşturma becerisini kaybettiğine inanırlar. Ülkeden yatırımlarını çekmesiyle durum daha da kötüleşir.
Küresel Ekonomi Çökerse Ne Olur?
Çin’in Wuhan kentinde başlayarak, tüm dünyaya yayılan koronavirüs pandemisi sonrasında küresel ekonomide büyük değişimler yaşandı. Dengeleri değiştiren salgının yeni bir dünya düzeni getireceği de söyleniyor.
Kimi ekonomistlere göre; pandemiyle birlikte küresel ekonomide beklenen çöküş gerçekleşti. Karantinalar, kapatılan işletmeler, tarihi zirvelere ulaşan işsizlik rakamları, düşüşe geçen büyüme oranları ise bunun göstergesi olarak yorumlanıyor.
Bazı ekonomistler, küresel ekonomideki çöküşün 2020 – 2022 arasında yaşanacağını düşünüyor. Dolayısıyla “henüz en kötü görülmedi” yorumları, bu düşüncelerle destekleniyor.
Aslında küresel ekonomide görülecek bir çöküşün, neler yaratacağını hemen hepimiz az çok görmüş olduk.
2020 yılının ilk yarısında görülen büyük değişimlerin etkilerinin, uzunca bir süre görüleceği tahmin ediliyor. Tüm ülke ve işletmelerin planlarının değiştiği de biliniyor. Dolayısıyla salgın öncesi beklentiler, yılın ikinci yarısında yok oldu diyebiliriz.
Yeni bir dünya düzeni konusundaki yorumlar, çöküşün ardından daha olası görülmeye başlandı. Ekonomik çöküşün tanımını, nedenlerini ve etkilerini yukarıda sıraladık. Bunlar küresel ekonomide nelere neden olacağı konusunda size fikir vermeye yetecektir.