Dün FED‘in Eylül ayı toplantısı yapıldı ve beklenen haber geldi. Toplantıdan faiz artırımı kararı çıkmadı. Bu kararın alınmasında ise Çin gibi küresel ekonomide büyük payı olan bir ülkede yaşanan sıkıntılar ve büyüme yavaşlığının etkisi çok oldu.
FED Başkanı Janet Yellen toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ABD ekonomisi ve enflasyonunun küresel ekonomi ve finans gelişmelerinden olumsuz etkilenmiş olabileceğini ifade etti. Finansal çalkantının da yatırımcının Çin büyümesiyle ilgili endişelerini yansıttığını belirtti.
Peki Çin, piyasalarda neden bu denli tedirginlik oluşturdu? Çin 11 Ağustos’ta ülkenin para birimi olan yuanı devalüe etti. Bu gelişme üzerine hisse senedi piyasalarında 5 trilyon dolarlık değer kaybı yaşandı ve piyasalarda endişeler artmaya başladı.
Çin dünyanın ikinci büyük ekonomisini oluşturuyor. Bu doğrultuda görüş bildiren Hong Kong’daki JPMorgan Asset Management baş Asya piyasa stratejisti Tai Hui; “Çin bu toplantıda etkili oldu. Eskiden olsa bu kadar önemli olmayabilirdi,” dedi.
FED’in faiz artırımına gitmeme kararı ise piyasalara nefes aldırdı. FED Başkanı Janet Yellen faiz artışının küresel piyasalarda istikrarsızlık yaratabileceği endişesi ile bu kararı almaktan kaçındı.
Bank of Montreal döviz stratejileri müdürü Greg Anderson; “Dünya Bankası, FED’in faiz artırmaması için çarpıda bulunuyordu ve G-20’deki pek çok gelişen piyasa ülkesi, faizleri artırmayın diyordu. Ancak Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası’na gelindiğinde para birimleri volatilite olduğunda güçleniyor ve onlar zayıf para birimi istiyor. Onlar için para birimlerinde zayıflığı yakalamanın en iyi yolu FED’in faiz artırması,” dedi.
Piyasalardaki son durumdan da şöyle bir bahsetmek gerekirse; Çin hisseleri bu ayın en büyük haftalık kaybını vermeye hazırlanıyor. Şanghay Bileşik Endeksi %3.2 değer kaybetti. FED kararı sonrası Japonya hisseleri hariç, MSCI Asya Pasifik Endeksi bir ayın en yüksek seviyesini gördü.
Japonya yeni kazançlarını korurken, Avustralya ve Güney Kore tahvillerinde sıçrama görüldü. Topix Endeksi %1.4 oranında geriledi. Standard&Poor’s 500 (S&P 500) endeks vadeli kontratları ise %0.2 yükseliş gösterdi.
FED yetkilileri yaptıkları açıklamalarda finansal gelişmelerin ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyebileceğini; ancak enflasyon üzerinde kısa vadede baskı oluşturacağını düşündüklerini belirtti.