Günlük hayatta da sıkça kullandığımız bir kavram olan rekabetin ne olduğunu aslında hepimiz biliyoruz. Türk Dil Kurumu (TDK) onu “Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış” olarak tanımlar.
Ekonomiyle az çok ilginiz varsa, rekabetin mal ve hizmet piyasalarında kaçınılmaz bir durum olduğunu biliyorsunuz demektir. Başka bir ifadeyle, eğer bir piyasa aktif bir şekilde çalışıyorsa orada rekabetin varlığından söz edebiliriz.
Çağrıştırdığı anlamlar değişken olsa da rekabet olması gereken bir şeydir. Bu sebeple de korunması gerekir. İşte Rekabet Kurumu tam olarak bunu yapar. Piyasalarda rekabeti engelleyecek durumların önüne geçer. Gerekli düzenleme ve denetlemeleri yapar.
Rekabet Kurumu Nedir?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, piyasalardaki ekonomik ilişkiler rekabet ortamı çerçevesinde şekillenir. Ekonomik anlamda rekabet, Rekabet Kurumu’nun resmi web sitesinde şöyle tanımlanmıştır; “Bir piyasada satıcıların daha fazla müşteri edinerek mal ve hizmet satışlarını, dolayısıyla da kârlarını artırmak için giriştikleri yarış”.
Rekabet Kurumu için bir tanım yapacak olursak; Piyasalarda sağlıklı bir rekabet ortamı sağlayan, bunu geliştiren, denetleyen ve koruyan bir kurumdur. Ülkemizin en önemli Düzenleme ve Denetleme Kurumları’ndan bir tanesidir.
4054 sayılı “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun” 7 Aralık 1994 tarihinde kabul edilmiştir. Kurum, söz konusu kanunun doğru şekilde uygulanmasından sorumludur. Herhangi bir organ, makam, şahıs veya kurum onun nihai kararlarını değiştirmek için emir ya da talimatta bulunamaz.
Faaliyetleri ile tüketicinin yanında olur, refahlarını artırmaya çalışır. Satıcıların mal ve hizmet satışında birbirlerini geçmeye çalışmasını bir yarış olarak varsayarsak, Rekabet Kurumu’nu bu yarışın hakemi olarak düşünebilirsiniz.
Daha kaliteli bir rekabet ortamı, elbette tüketicilere de daha kaliteli ürünlerin sunulması anlamına gelir. Fakat bu eylemlerin başta gelen kurallarından bir tanesi, satıcılar arasında etik kurallara dikkat edilmesidir.
Sözünü ettiğimiz kurumun ne yaptığını en kısa şekilde anlatmamızı isterseniz, uyulması gereken rekabet kurallarının piyasada bir aksaklık yaşamadan işleyişini sağladığını söyleyebiliriz.
Piyasalarda zaman zaman rekabeti bozan veya etik kurallara aykırı faaliyetlerde bulunur. Bu durumda tüketiciler zorda kalır. Dolayısıyla bunun üstesinden gelecek bir otoriteye gereksinim duyarlar.
Rekabet Kurumu, sözü edilen bu ihtiyacı karşılar. Aynı zamanda fiyatlama işlemini etkin bir şekilde yapar. Satıcıların birbirleriyle adil şekilde rekabet etmesini sağlar.
Rekabetin olması gereken bir durum olduğundan söz etmiştik. Peki, piyasada bunun varlığı gibi faydalar sağlar? Aşağıda rekabetin bazı getirilerinden söz ettik;
- Piyasa aktörlerinin verdiği kararlarda bağımsız olmasını sağlamak
- Kişisel çıkarları gözeten hareketleri korumak
- Sosyal adaleti korumak
- İktisadi etkinlik sağlamak
- Teknolojik gelişime teşvik etmek
Sözünü ettiğimiz kurumda kararları alan organ Rekabet Kurulu’dur. Kurul başkanı ve kurumun başkanı aynı kişidir. Kurulun 7 üyesi vardır.
Piyasalarda rekabeti engelleyecek, bozacak veya kısıtlayacak anlaşma ve kararlar kurumun ilgi alanlarındadır. 5 Kasım 1997 tarihinden bu yana faaliyet göstermektedir.
Rekabet Kurumu’nun Görevleri Nelerdir?
Bir önceki başlıkta yaptığımız tanımlamalar, kurumun görevleri hakkında bazı ipuçları verdi. Aşağıda sizlere bu kurumun ne iş yaptığıyla ilgili daha kapsamlı bilgiler vereceğiz;
Kurum, rekabeti kısıtlayacak anlaşma, bu amaçla yapılan bir eylem veya teşebbüste bulunma durumunda bunun önüne geçer.
Engel olamadığı durumlarda ve gerekli şartlar oluştuğunda rekabet ortamına zarar verecek her türlü anlaşma, eylem ve kararlara gerekli cezalandırmaları uygulayabilir.
Rekabet kurallarına aykırı olup buna rağmen iktisadi faydası bulunan ve tüketicilere dost anlaşmaları tespit eder. Bunlara muafiyet tanıyabilir ve ikincil düzenlemelerde bulunabilir.
Birleşme ve devralma süreçlerini denetleyen kurum, tekelleşmenin önüne geçmek adına bunu yapar.
Başından beri söylediğimiz gibi, rekabeti tehdit edecek herhangi bir durum sezerse bilgi toplayabilir veya incelemeler yapabilir. (Bu kurallara uymayanlara yıllık gayri safi gelirlerinin %10’u kadar para cezası kesilir.)
Kurum, piyasalarda rekabet ortamında olmaması gereken bir durum tespit edebilir. Bu durumda yargı organı gibi hareket ederek cezai yaptırımlar uygulama yetkisine sahip olduğunu söylemeliyiz.
Tüketici lehine korumacı politikalar geliştirebilir ve eğer gerekiyorsa refahı artıracak düzeyde düzenlemelere gidebilir.
Diğer görevlerinden bazılarını da şöyle listeledik;
- Piyasadaki sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesine katkıda bulunmak.
- Kartelleşme ve tekelleşmenin önüne geçmek. Bu kapsamda belli bir büyüklüğü aşan birleşme, devralma ve ortak girişimleri incelemek.
- Rekabetin küresel ekonomide daha güçlü duruş sergilemesini sağlamak.
- Daha sağlıklı bir yatırım ortamı oluşturmak.
- Rekabetle ilgili politikalara ve hukuka yeni bir bakış açısı getirecek fikirler üretmek.
- Rekabet alışkanlığını daha geniş bir alana yaymak.
- Hükümetin aldığı kararların ve bulundukları eylemlerin rekabet anlayışına uygun şekillenmesini sağlamak.
- Rekabet hukuku, anlayışı ve ekonomisine yönelik çeşitli araştırmalar yapmak. Bu kapsamda yeni politikalar geliştirmek, makroekonomide rekabet anlayışını hakim kılmak.
- 4054 Sayılı Kanun’da belirtilen hususlara uyarak mal ve hizmet piyasalarında sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturarak kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmek.
Sözü edilen bu kanuna ne derece uyulduğunu tespit etmek amacıyla piyasaları düzenleme, denetleme ve gerektiğinde yaptırım uygulama yetkisine sahiptir.
Kurum, resmi web sitesinde vizyonunu şu şekilde açıklamıştır;
Rekabet Kurumu’nun görev ve yetkileri hakkında daha detaylı bilgiye web sitesinin ilgili sayfasından ulaşabilirsiniz.
Rekabet Kurumu Ne Amaçla Kuruldu?
Eğer piyasalar kendi haline bırakılsaydı ve hiçbir kurum tarafından müdahale olmasaydı ne olurdu diye düşünmek, aslında Rekabet Kurumu’nun ne işe yaradığının cevabını verir.
Daha önce de değindiğimiz gibi bu kuruma duyulan ihtiyaç, piyasalardaki rekabetin bir süre sonra iyice kızışarak zarar verici bir güce dönüşmesinden doğmuştur.
Eğer bu kurum olmasaydı, gerçekleşebilecek olaylar dizisi şöyle olabilirdi;
Firmalar birbirleriyle yarışın yanı sıra toplumsal huzuru ve refahı tehlikeye atacak girişimlere yönelirdi. Ekonomik gelişmeler de bundan olumsuz etkilenecekti.
Girişim özgürlükleri kısıtlanacak, kişilerin sahip olduğu temel demokratik hak ve özgürlükler hasar görecekti.
İktisadi anlamda sahip oldukları gücü kötüye kullanarak sömürücü-dışlayıcı eylemlerde bulunmaları da bir süre sonra kaçınılmaz olabilirdi. İşte tüm bunlar göz önüne alındığında, bunlara dur diyebilecek bir devlet müdahalesinin gerekli olduğu kanısına varıldı.
Rekabet kanunlarını uygulayacak otoriter bir kurum, iktisadi sistemlerin kanunlar çerçevesinde desteklenmesini mümkün kılabilirdi. Bu amaçla Rekabet Kurumu kuruldu.
Rekabet Kurumu Faaliyetlerinde Hangi İlkeleri Esas Alır?
Rekabeti korumakla ve sürdürmekle görevli olan kurum, bazı ilkeler çerçevesinde hareket eder. Aksi halde görevini faydalı bir şekilde yerine getiremez.
Çalışmalarını yaparken işte şunlara dikkat eder;
- Taraf tutmayan ve nesnel bir kurum olduğunu söyleyebiliriz. Paydaşları arasında hiçbir ayrım gözetmez.
- Verdiği kararları meydana gelen olayın somut gerçekliklerine ve elle tutulur kanıtlara dayandırır.
- Görevlerini mevzuat ve usul ile tutarlı olacak şekilde yapar. Bunu yaparken ne rekabet piyasasına ne de kanuna aykırı davranır.
- Piyasadaki her türlü gelişmeyi yakından izler. Böylelikle en iyi piyasa koşullarını öngörür.
- Kurumun gelirleri ve harcamaları oldukça şeffaf bir ortamda, hiçbir gizlilik gözetilmeksizin incelenir.
- Kararlarını verirken hem hızlılığına hem de uygunluğuna dikkat eder. Bunun için sık sık incelemeler yapar.
- Uluslararası ilişkilere ve faaliyetlere önem veren bir kurum olarak, çalışmalarında işbirliğine açık şekilde davranır. İlgili şahıslar ve kurumlara bu mesajı verir.
- Kurumda görevli olarak çalışan personelin son derece nitelikli ve alanında uzman olması gerekir ve bu kriterden ödün verilmez.
Rekabet Kurulu Üyeleri
Rekabet Kurulu, Başkanlık, Ana Hizmet Birimleri, Yardımcı Hizmet Birimleri ve Danışma Birimleri kurumu meydana getirenlerdir.
Rekabet Kurulu, kurumda karar verendir. 7 üyesi vardır. Bunlar 2020 yılı Şubat ayı itibarıyla geçerlidir. İlerleyen tarihlerde isimlerde değişiklik görülebilir.
Rekabet Kurumu’nun kurumsal yapısına ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Kurul tarafından alınan kararlar Danıştay’ın denetimine tabidir.
Rekabet Kurumu Başkanı Kimdir?
2019’un Kasım ayında Resmi Gazete’de yayımlanan karar kapsamında Birol Küle başkan olmuştur.
Kurumun faaliyete geçtiği 1997 yılından 1999’a kadar Başkanlık görevini Aydın Ayaydın yürütmüştür.
2003-2007 yılları arasında başkanlığı Mustafa Parlak yürütmüştür.
2007 yılının Kasım ayından 2009 yılının Mart ayına kadar bu görevi Nurettin Kaldırımcı üstlenmiştir. 4 Nisan 2009’da yeniden aynı göreve atanmış ve 2015 yılının Nisan’ına kadar burada kalmıştır.
2015 yılının Haziran ayında akademisyen ve bürokrat olan Ömer Torlak kurumun başkanlığına getirilmiştir.
Rekabet Kurumu Kanunu
Kurum görevlerini 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde gerçekleştirir. Bu kanun, ülkemizde mal ve hizmet piyasalarında olması gereken rekabet düzenini sürdürülebilir kılmak için oldukça geniş yetkilerle donatılmıştır. İlgili kanuna buradan ulaşabilir, detaylara bakabilirsiniz.
Rekabet Kurumu Şikayet
Eğer bir rekabet ihlaline şahit olduysanız, bunu kuruma bildirmek en doğal hakkınızdır. Çünkü amaçları ve görevleri bölümünde de açıkladığımız gibi kurum haksızlıkları ve olumsuzları önlemek için vardır.
Şikayette bulunmak için gerçek kişi veya kurum, kuruluş, birlik, dernek gibi tüzel kişi olmanızda ayrım gözetilmez. Yazılı olarak posta aracılığıyla yapmanız istenir. Herhangi bir ücret ödemeniz talep edilmez.
Şikayette bulunmak için Rekabet Kanunu’nun 4, 6 veya 7. maddelerine ters bir durum olması gerekir. Eğer şikayette bulunmak, fakat kimliğinizin gizli kalmasını istiyorsanız talebe göre gizlilik esas alınır.
Şikayetler hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Rekabet Kurumu Staj
Kurum, üniversite öğrencilerine staj vermektedir. Verilen bu eğitimler, rekabet hukuku ve buna ilişkin kurallar kapsamındadır. Fakat yalnızca hukuktan ibaret olmadığını da bilmeniz gerekir.
Dersleri kurumun meslek personelleri verir. İki hafta boyunca süren program, bir staj olmanın yanı sıra yoğunlaştırılmış eğitim formatındadır.
Staj hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, buraya bakabilirsiniz.
Rekabet Kurumu’nun Yakın Zamanda Uyguladığı Bazı Cezai Yaptırımlar
Kurumun gerektiğinde cezai yaptırımlar uygulama hakkı olduğundan yukarıda bahsetmiştik. Bu zamana kadar çok sayıda firma veya kuruluşa ceza kesmiştir. Fakat biz yakın zamanda yaşanan ve yankı uyandıranlardan 3 tanesini sizlerle paylaşıyoruz;
Dünyanın en gelişmiş arama motorlarından biri olan Google ile bir dönem aralarında yaşanan gelişmeler gündem olmuştu. Haber kaynağı.
Yüksek meblağda para cezaları kesen kuruluş, 2020 yılının ilk günlerinde 4 posta ve kargo firmasını 61 milyonu aşkın ceza ödemek durumunda bıraktı. Haber kaynağı.
2020 yılının birinci ayı sonunda bu kez de 5 sigorta şirketini hedef almıştı. Haber kaynağı.
Yukarıda verdiğimiz örnek olaylarda Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal eden durumlar gözlenmiştir.