Yabancı ülkede herhangi bir ürünün fiyatını, kendi ülkemizin fiyatı ile karşılaştırırken para birimlerinin birbirine karşı değerini kullanılır. Ama bu yanlıştır; çünkü gerçekçi bir karşılaştırma yapabilmek için fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırmak gerekir. Yani ABD’deki bir ürünün, Türkiye’deki ürünle fiyatını karşılaştırmak için parite oranını doğrudan kullanamayız. Parite nedir hatırlamak için tıklayın. Çeşitli hesaplar yaparak farklılıkları kaldırıp, ona göre bir karşılaştırma yapmalıyız.
Fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak reel bir karşılaştırma yapmayı sağlayan gösterge, satın alma gücü paritesi ismiyle anılmaktadır. Belli bir hesaplama yöntemi bulunan bu gösterge, tek bir mal yerine piyasada yer alan çeşitli mal ve hizmetlerden oluşan bir sepet üzerinden yorumlanır. Sonucunda da iki ülke arasındaki farklılıklar ortadan kaldırıp, gerçekçi bir karşılaştırma yapılmış olunur. Kısaca SAGP olarak andığımız bu gösterge, değerli bilgiler verebilmektedir.
Şimdi SAGP’nin ne olduğuna, temel amacına ve nasıl hesaplandığı konularına göz atalım:
Satın Alma Gücü Paritesi Nedir?
İngilizce “Purchasing Power Parity – PPP” olarak anılan satın alma gücü paritesi – SAGP; ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak, farklı para birimlerinin satın alma güçlerini eşitleyen bir değişim oranı şeklinde tanımlanmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu, SAGP’nin tanımını yukarıdaki gibi yapmaktadır. Aynı zamanda belirli bir mal ve hizmet sepetinin satın alınabilmesi için gereken ulusal para tutarlarının oranı şeklinde hesaplandığını da belirtmektedir. Yani ABD’de 1 kilogram elma için ödediğini para ile Türkiye’de ödediğiniz para üzerinden hesaplama yapılarak, iki ülkenin parasının da satın alma gücü hesaplanmaktadır.
Belli bir mal ve hizmet sepetinin alınabilmesi için gerekli olan ulusal para tutarlarının birbirleriyle oranlanması şeklinde hesaplanmaktadır. Bu oran kullanılarak, farklı para birimlerine dönüştürülen harcamalar, ülkeler arasında gerçekçi bir karşılaştırma yapılmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda SAGP, para birimlerinin sadece kendi ülkelerinde harcandığı varsayımına dayanmaktadır.
SAGP Nasıl Hesaplanır?
1 kilo elmanın ABD’de 1,5 dolar, Türkiye’de ise 1 lira olduğunu varsayalım. ABD’de yaşayan ve yıllık geliri 10.000 dolar olan bir kişinin, yılda yaklaşık 6700 kilogram (10.000 / 1,5) elma alabilir. Aynı miktarda elmayı bir Türk’ün alabilmesi için yıllık gelirinin 6700 lira olması gerekir.
1 doların 5 liraya eşit olduğunu varsayarsak, ABD’linin geliri 10.000 * 5 eşitliğinden 50.000 liradır. Türk’ün ise 6700 / 5 eşitliğinden 1340 dolar geliri vardır. Eğer ABD’li Türkiye’ye gelip parasını TL’ye çevirirse bu para ile 50.000 / 1 eşitliğinden 50.000 kilogram elma alabilir. Buna karşın Türk, ABD’ye gidip parasını dolara çevirdiğinde 1340 / 1,5 eşitliğinden yaklaşık 894 kilogram elma alabilir.
Satın alma gücü paritesi, bu iki kişinin gelirlerini kendi ülkelerinde harcadığı varsayımına göre hesaplanır. Yani ABD’linin 10 bin dolarıyla, Türk’ün ise 6700 lirasıyla aynı miktarda elma alabildiğini hesaba katar. Bu durumda SAGP formülü şu şekilde olur:
SAGP (Türkiye/ABD): 1 / 1,5 = 0,67 TL/Dolar
Bu sonuca göre; ABD’de her 1 kilogram elma için 1,5 dolar ödenmesi gerekirken, Türkiye’de 0,67 lira ödenir. Bu oran sayesinde mevcut para ile ABD’de ve Türkiye’de satın alınabilecek elma miktarının karşılaştırılması sağlanmaktadır.
SAGP en basit şekliyle böyle anlatılabilir. Ama gerçek koşullarda hesaplama, belli bir mal ve hizmet sepetinin üzerinden yapılmaktadır. Bu şekilde genel bir SAGP oranı elde edilir ve bu, gelire uygulandığı zaman SAGP’ye göre gelir hesabı yapılmış olunur.
SAGP hesaplaması, ülkelerin ekonomik faaliyetlerinin temel göstergesi olan GSYİH ve bileşenleri temelinde yapılmaktadır. GSYİH, bir ülkede belirli bir dönemde üretilen veya tüketilen mal ile hizmetlerin toplamı şeklinde tanımlanır. Aynı zamanda Üretim, harcama ve gelir yöntemi olmak üzere 3 farklı şekilde hesaplanır. SAGP hesaplamalarında ise harcama yöntemi ile elde edilen GSYİH esas alınmaktadır.
GSYİH hesaplamalarında kapsama giren GSYİH ana grupları ise şunlardır;
- Hanehalkı bireysel tüketim harcamaları,
- Devletin ortak tüketim harcamaları,
- Devletin bireysel tüketim harcamaları,
- Gayri safi sabit sermaye oluşumu,
- Kar amacı gütmeyen kuruluşların tüketim harcamaları,
- İhracat ve ithalat dengesi,
- Stok değişimleridir.
GSYİH’in bu ana grupları; ilk başta harcama kategorilerine, daha sonra harcama gruplarına, sınıflarına ve en son temel başlıklara ayrılmaktadır. Temel başlık ise SAGP’in hesaplandığı en ayrıntılı harcama düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Yani harcamaların belirlendiği, maddelerin seçildiği, fiyatların derlendiği ve paritenin ilk hesaplandığı harcama düzeyidir.
SAGP hesaplamasında kullanılan temel veriler ise GSYİH’te kapsanan mal ve hizmetlerin ulusal yıllık ortalama fiyatları ile GSYİH’in ayrıntılı ulusal harcama ağırlıklarıdır.
SAGP’nin Temel Amacı Nedir?
SAGP; tek bir ürün için değil, piyasadaki mal ve hizmetlerin genelini kapsayan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve harcama bileşenleri için hesaplanmaktadır. Temel amaç ise GSYİH ve bileşenlerinin uluslararası reel karşılaştırmasına yönelik göstergelerin elde edilmesidir.
GSYİH bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü, kişi başına GSYİH ise o ülkede yaşayanların refah düzeyini gösterir. SAGP ise ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını gidererek, GSYİH ve bileşenlerinin bu tür uluslararası karşılaştırmalara imkan veren ortak bir değişim oranı olarak kullanılmaktadır.
Özellikle uluslararası gelişmişlik karşılaştırmalarında ortak bir döviz kuruna dönüştürülen kişi başına GSYİH değerleri kullanılmaktadır. Bu tür karşılaştırmalarda döviz kuru uygun bir değişim oranı olarak nitelendirilememektedir. Döviz kuru kullanılarak ortak bir para birimine çevrilen harcamalar, yalnızca alınan mal ve hizmetin hacmini değil, ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını da yansıtır. SAGP sayesinde bu fark giderilerek, reel mal ve hizmet hacminin karşılaştırılmasına olanak sağlanmıştır.
1950’li yıllarda OECD’nin ilk hali olan Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın Karşılıklı Ekonomik Yardım Konseyi ve Avusturya Merkezi İstatistik Ofisi’nin yaptığı çalışmalardan edinilen deneyimler, SAGP’nin hesaplanma yönteminin oluşturulmasına yardımcı olmuştur.
Yapılan çalışmalar çerçevesinde 60’ların sonunda Birleşmiş Milletler İstatistik Ofisi (UNSO) ve Pensilvanya Üniversitesi Uluslararası Karşılaştırma Birimi tarafından değerlendirilerek, Uluslararası Karşılaştırma Projesi oluşturulmuştur.
1989 yılından sonra da Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT) ve OECD’nin yöntemi desteklemesi ve katılan üye sayısının artması ile proje, programa dönüştürülmüştür. Bu şekilde Uluslararası Karşılaştırma Programı kapsamında SAGP hesaplamaları yapılmaya başlanmıştır.
Döviz Kuru ile SAGP Arasındaki Farklar Nelerdir?
SAGP, ülkelerin para birimlerinin reel satın alma gücünün bir göstergesi şeklinde yorumlanmaktadır. Döviz kuru ise ekonomik, siyasi, idari kararların etkisi altında kalan ve bu alanlardaki değişikliklerden etkilenen bir değişim oranını ifade etmektedir. SAGP ile genel olarak GSYİH ve bileşenlerine ait uluslararası fiyat ile hacim karşılaştırmalarına yönelik hesaplamalar yapılabilmektedir.
SAGP ile yapılan karşılaştırmalarda üretim, verimlilik ve refah düzeylerinin karşılaştırılmasında daha uygun sonuçlar alınmaktadır. Buna karşın ithalat, ihracat değerlerinin karşılaştırılması, belli bir ihracat düzeyini karşılamak için ne kadar ithalat yapılacağı şeklindeki araştırmalarda döviz kuru kullanılmaktadır.
Döviz kurunun uluslararası gelişmişlik karşılaştırmalarında kullanıma uygun olmadığını söylemiştik. Peki, ama para birimlerinin birbirine karşı değerini gösteren kurlar neden bu karşılaştırmayı yapmak için uygun değiller?
Kısaca döviz kurları, fiyat düzeyi farklılıklarını yansıtmaktadır. Ama ABD’de 1 dolarlık bir ürünün fiyatının Türkiye’de döviz kuru üzerinden varsayalım ki 5 lira olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Çünkü iki ülkenin hem GSYİH hem kişi başına GSYİH oranları farklıdır.
Döviz kurları yalnızca paranın satın alabileceği döviz miktarını göstermektedir. Yani 1 dolar karşısında 5 lira ve 1 Euro karşısında 1,14 dolar alınabilir. Buna karşın SAGP, ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış bir mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat bilgisinden yola çıkarak ülkelerarası satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır. Dolayısıyla aynı sepetin farklı ülkelerdeki değeri, paranın satın alma gücüne göre hesaplanmış olmaktadır.
Döviz kuru kullanılarak yapılan karşılaştırmalar ülkelerarası fiyat düzeyi farklılıklarını kapsadığı için gelişmişlik karşılaştırmasında güvenli sonuçlar vermemektedir. SAGP ile yapılan karşılaştırmalarda ise fiyat düzeyi farklılıkları arındırılmış olarak güvenli sonuçlar alınmaktadır.
Uluslararası gelişmişlik karşılaştırmalarında döviz kuru kullanımının bazı dezavantajları da vardır. Bunların birincisi; spekülasyon, faiz oranlarındaki değişimler gibi nedenlere bağlı olarak yaşanan kur dalgalanmalarıdır.
Döviz kuru üzerinden GSYİH hesaplaması yapıldığı zaman, ülkenin ekonomik büyüklüğünde kur dalgalanmalarına bağlı ani değişimler görülebilir. Dalgalanma mal ve hizmet hacminde bir değişime neden olmamasına rağmen, ülkenin bir anda zengin veya bir anda fakir görünmesine sebep olabilir. Bu değişiklikler ekonomik faaliyetle ilişkilendirilmediği için ekonomik büyümeyi yansıtmayan suni değişiklikler şeklinde tanımlanmaktadır.
İkinci bir dezavantaj ise döviz kurunun ülkede üretilen mal ve hizmetlerin fiyat düzeyini yansıtmamasıdır. Döviz kurları, emtiaların yanı sıra faiz oranları, sermaye akışı gibi faktörlerden de etkilenir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde döviz kurları, idari kararların etkisindedir. Aynı zamanda resmi ve serbest piyasa kurları arasındaki farklılıklar da uluslararası karşılaştırmalarda döviz kuru kullanımını kullanılamaz hale getirmektedir.
SAGP hesaplamalarında, döviz kurlarının belirlenmesinde direkt etkiye sahip olan faiz ve sermaye hareketleri gibi çeşitli ekonomik değişkenler de dikkate alınmaz. Bu yüzden her iki kavram birbirini tamamlar ve birbiri yerine kullanılmazlar.
SAGP’ye İlişkin Göstergeler
SAGP hesaplamaları sonucunda uluslararası karşılaştırmalara temel oluşturacak bazı göstergeler elde edilmektedir. Bunlar; reel GSYİH, kişi başına reel GSYİH, hacim endeksi, kişi başına hacim endeksi, karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksi şeklindedir.
Yukarıda saydığımız göstergelere ek olarak uluslararası karşılaştırmaları ifade eden Nominal GSYİH ve değer endeksi ise SAGP hesaplamalarının sonucunda elde edilmemektedir. Bununla birlikte karşılaştırma amaçlı kullanıldıkları bilinmektedir.
Şimdi bu göstergelerin ne olduğunu öğrenelim:
Reel GSYİH ve Kişi Başına Reel GSYİH
SAGP değerleri kullanılıp, ortak para birimine dönüştürülen GSYİH değerlerini ifade eder. Böylece her ülkede paranın satın alma gücü eşitlenir ve ülkelerin üretmiş olduğu gerçek mal ile hizmet miktarının karşılaştırılması sağlanır.
Reel GSYİH hesaplamasında; ülkenin ulusal para cinsinden GSYİH oranı, aynı ülkenin SAGP’sine bölünmektedir. Reel GSYİH’in ülkenin nüfusuna bölünmesiyle de kişi başına reel GSYİH değeri elde edilmektedir.
Hacim Endeksi ve Kişi Başına Hacim Endeksi
Bir ülkenin reel GSYİH değerinin karşılaştırmadaki diğer ülkelerin toplamı içindeki oranını gösteren bir endekstir. Uluslararası Karşılaştırma Programı’nın ana hedefi, hacim endekslerinin oluşturulması şeklinde tanımlanmıştır. Hacim endeksi hesaplamasında; ülkenin reel GSYİH değeri, karşılaştırmaya dahil olan ülkelerin toplam reel GSYİH oranına bölünür.
Kişi başına hacim endeksi ise kişi başına reel GSYİH değerlerinin, ülke grubu ortalamasına göre değişimini verir.
Örnek vermek gerekirse;
Tablodaki verilere göre; Türkiye’nin reel GSYİH hacmi, OECD toplamının yüzde 1,65’ine denk gelmektedir. Aynı zamanda OECD ülkeleri genelinde kişi başına düşen mal ve hizmet hacmi 100 birim iken, Türkiye’de 27 birim mal ve hizmet düşmektedir.
Karşılaştırmalı Fiyat Düzeyi Endeksi
Son gösterge olan karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksi, GSYİH ve alt grupları bazında ülkelerin ulusal para biriminin döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi olarak görülmektedir. Ülkelere ait SAGP değerlerinin, döviz kurlarına bölünmesi ile hesaplanmış olur.
Örnek vermek gerekirse;
Tablodaki verilere göre; OECD genelinde 100 dolar karşılığında alınan mal ve hizmet sepeti, Türkiye’de 63 dolara, Portekiz’de 86 dolara ve Yunanistan’da 85 dolara alınmaktadır.
Nominal GSYİH ve Kişi Başına Nominal GSYİH
SAGP hesaplamaları sonucunda elde edilmemesine karşın karşılaştırmalarda kullanılan verilerden olan nominal GSYİH, döviz kuru ile ortak para birimine dönüştürülen GSYİH değerlerini göstermektedir. Ülkelerde üretilen mal ve hizmetlerin parasal karşılığını ifade etmektedir.
Hesaplamasında; ulusal para cinsinden GSYİH oranı, döviz kuruna bölünmektedir. Nominal GSYİH’in nüfusa bölünmesiyle de kişi başına nominal GSYİH oranı elde edilmektedir.
Değer Endeksi
Ülkenin nominal GSYİH değerinin, karşılaştırmada yer alan ülkelerin toplamı içindeki oranını gösteren endeks, değer endeksi olarak anılmaktadır. Hesaplamasında ise ülkenin nominal GSYİH oranı, karşılaştırmada yer alan ülkelerin toplam nominal GSYİH değerine bölünür.
Kişi başına değer endeksi ise kişi başına nominal GSYİH değerlerinin, ülke grupları ortalamasına göre değişimi gösterilmektedir.
SAGP Hesaplamasında Mal ve Hizmet Sepeti
Satın alma gücü paritesi hesaplamasında kullanılan mal ve hizmet sepeti, GSYİH’i oluşturan mal ve hizmetlerin genelinden oluşur. Bunlar ise tüketim harcamaları, devlet hizmetleri, makine ve teçhizat araçları, inşaat projeleri gibi grupları kapsamaktadır.
Tüketim harcamaları; gıda, içki ve tütün, giyim ve ayakkabı, kira, su, yakıt ve elektrik, tıbbi mal ve hizmetler, ev ile ilgili eşyalar, ulaşım hizmetleri, eğlence ve kültür gibi alt grupları kapsamaktadır.
Devlet hizmetleri ise çeşitli mesleklerde çalışanlara ödenen ücretleri ifade etmektedir. Makine ve teçhizat araçları; üretimin çeşitli dallarına yönelik araçları kapsarken, inşaat projeleri grubu konut, konut dışı ve inşaat mühendisliği alanlarındaki projelerden oluşmaktadır.
SAGP hesaplamasında kullanılan mal ve hizmet sepeti, yaklaşık 5000 civarında maddeden oluşmaktadır. Bunların yarısı tüketim mal ve hizmetlerinden oluşurken, 40’ı ücretlerden, 600’ü makine ve teçhizat araçlarından, 1700’ü inşaat projelerindendir.
Hesaplamada kullanılarak ortak mal ve hizmet sepeti ise programa katılan ülkelerin görüşleri alınarak ortak kararla alınmaktadır. Hesaplamaya temel oluşturacak ortak mal ve hizmet sepeti belirlenirken 3 temel koşul aranmaktadır. Buna göre seçilecek maddelerin;
- GSYİH’i oluşturan mal ve hizmetlerin genelini kapsaması,
- GSYİH içerisinde temsil edilebilir olmaları,
- Ülkeler arasında karşılaştırılabilir olmaları gerekmektedir.
SAGP hesaplaması, belli bir döneme ilişkin fiyat ve hacim karşılaştırmalarına yönelik yapılabilir. Bu nedenle mal ve hizmet sepetinde yer alacak maddelerin, ülkelerin güncel piyasa yapısını yansıtması için her fiyatlandırma dönemi öncesinde ön hazırlık çalışmaları yapılarak güncellenmektedir.
Ön hazırlık çalışmasında ülkelerin görüşleri ile önerileri alınarak, sepetten çıkarılan veya yeni eklenecek olan maddeler belirlenir. Bu şekilde oluşturulan nihai madde listesi üzerinden hesaplamalar yapılır.
Son olarak; SAGP kapsamında mal ve hizmetlerin derlenecek fiyatlarının özellikleri de önemlidir. Bu mal ve hizmet sepetinden derlenecek fiyatların; GSYİH hesaplamalarında kullanılan fiyatlarla tutarlı olması gerekir. Karşılaştırılabilir maddelere ilişkin fiyatlar olması ve ülkenin genelini temsil etmesi önemlidir. Peşin satın alış fiyatı yani KDV ve satış vergileri dahil alıcının ödediği peşin satın alış fiyatları olması gerekir.
Tebrikler İyi çalışma , çök güzel anlatmışsınız .