Ülke ekonomilerinin büyüme ve enflasyon ilişkilerine göre dört ayrı sınıfta incelendiği bilinmektedir. Bunlar; enflasyonsuz büyüme, enflasyonlu büyüme, stagflasyon ve slumpflasyon şeklindedir. Bunların her biri ekonomik denge konusunda önemli konulardır ve genele bakıldığı zaman düşük enflasyonlu bir büyüme en iyimser olanıdır. Enflasyonsuz büyümenin harika bir şey olduğunu düşünüyorsanız yanılırsınız. Çünkü bu tarz bir büyüme, tercih edilen bir denge olarak görülmemektedir.
Durgun ekonomide veya küçülen ekonomilerde büyük sorunlara yol açan yüksek enflasyon, ülkenin birkaç yıl geriye gitmesine neden olmaktadır. Gerçekten zorlu mücadele paketlerini beraberinde getirirken, bunların uygulanması konusunda da tercihler yapılmalıdır. Yani hem ekonomiyi büyütüp hem enflasyonu düşürmek, birbiri ile çelişen durumlar olduğu için zordur. Dolayısıyla seçim yapmak gerekir ve bu ülkenin huzurunun bozulmasına neden olur.
Enflasyon, stagflasyon ve resesyon konularını henüz öğrenmediyseniz ilgili yazılara göz attıktan sonra buraya dönmenizi tavsiye ederiz. Şimdi slumpflasyonun ne olduğunu örnekleriyle birlikte inceleyelim:
Slumpflasyon Nedir?
Bir ülkede enflasyon yaşanırken, ekonomide küçülme görülüyorsa buna slumpflasyon hali denmektedir. Enflasyon içinde küçülme hali olarak tanımlanan bu durum, ekonomik krizlerin en zorudur. Bir yandan enflasyon düşürülmeye çalışırken, diğer yandan önce ekonomideki küçülme durdurulmaya ardından büyümeye döndürülmeye çalışılır. Bu 3 konuyu kapsayan politikaların uygulanması gerekmektedir.
Tıpkı stagflasyon gibi slumpflasyon da iki sözcüğün birleşiminden oluşmuştur. Slump; batma, çökme, iktisadi bunalım, düşme ve iş durgunluğu gibi anlamlara gelmektedir. Kelimenin enflasyonla birleşmesi sonucunda da çöküş içinde enflasyon gibi anlamlar çıkmaktadır. Daha anlaşılır haliyle ekonomi küçüldüğü halde enflasyonun varlığını sürdürmesi demektir.
Enflasyon içinde ekonomik küçülme hali, makroekonomik hedefler ile politika araçlarının birbiri ile en fazla çeliştiği durumlardır. Çünkü enflasyon düşürülmeye çalışırken, bir yandan da ekonominin büyümesi sağlanmalıdır. Aynı zamanda bunlara eşlik etmesi son derece mümkün olan işsizlik artışı engellenerek, istihdam artırılması gerekmektedir. Tüm bunlar ise birbiri ile çelişen hedefler olarak bilinmektedir.
Mahfi Eğilmez, uygulanacak politikanın zorluğuna göre kriz hallerini en kötüden daha az kötüye olacak şekilde sıralamıştır. Bu sıralama şöyledir; slumpflasyon, depresyon, resesyon, deflasyon, stagflasyon ve enflasyon. Bu sıralamada en kötü slumpflasyon haliyken, daha az kötü enflasyondur. Dolayısıyla konunun ciddiyeti burada daha çok ortaya çıkmıştır.
Slumpflasyonun Nedenleri Nelerdir?
Enflasyon içinde ekonominin küçülmesi hali, krizlerin birbirine dönüşmesiyle oluşabilir. Örneğin; slumpflasyonda enflasyon ile resesyon birlikte görülür. Kriz resesyon olarak başlamıştır ve derinleştikçe depresyona dönüşmüştür. Bu süreçte enflasyon ile büyüme bir arada giderken, ekonominin durmasıyla stagflasyon ortaya çıkacaktır. Bir sonraki aşamada ise ekonomi daralmaya başlayacak ve slumpflasyon hali ile karşılaşılacaktır.
Bir ülke ekonomisi enflasyonlu bir dönemdeyken Gayri Safi Yurt İçi Hasılası küçülüyorsa enflasyon içinde ekonomik daralma hali var demektir. GSYİH küçülmesi, negatif büyüme olarak yorumlanmaktadır. Ülke ise yüksek enflasyonlu dönemde daralıyor demektir. İşte bu durum slumpflasyondur.
En önemli nedenleri; üreticilerin iflas etmesi, şirketlerin kapanması, yeni yatırımların gerçekleşmemesi ve kapanan şirketlere bağlı olarak işsizlik rakamlarının yükselmesidir. En kısa haliyle bunların bir ekonomide hızlı bir şekilde oluşmaya başlaması, enflasyon içinde ekonominin daralmasına neden olacaktır.
Temel olarak ekonomide enflasyon, ülkenin milli gelirini artırmaktadır. Ama bunun için diğer her şeyin sabit kalması ve ülkenin büyümesi gerekmektedir. Diyelim ki; yüzde 8’lik bir enflasyon 100 liralık bir ürünün fiyatını 108 liraya çıkarsın. Bu milli gelire 108 lira olacak geçeceği için enflasyon etkisiyle milli gelire 8 lira fazladan girmiş olur. Bu durumda da ülke ekonomisinin enflasyonla büyümesi beklenir. Ancak yüksek enflasyon büyüme dışında birçok eksiyi beraberinde getiren bir durum olduğu için istenmeyen bir durumdur.
Enflasyon içinde daralma durumu ise yüksek bir enflasyon oranıyla birlikte ülke ekonomisinin daralmasıdır. Hatta enflasyonu çıkarttığınız zaman ekonominin daha fazla küçülmeye işaret ettiğini de görürsünüz. Bu ise bir ekonomik krize sebep olacaktır. Ekonomi yönetimi ise hem yüksek enflasyonla hem küçülmeyle baş etmek durumundadır. Kötüsü ise iki konunun birbiriyle çelişen politikalar gerektirmesidir.
Türkiye’nin 2018 itibarıyla içinde bulunduğu durum, kimileri için resesyon kimileri içinse stagflasyondur. Slumpflasyon ise 2019 itibarıyla görülme olasılığı olan bir durum olarak konuşulmaya başlanmıştır. Yine de Türkiye’nin birkaç çeyrek üst üste daralmasının söz konusu olmayacağını ifade eden ekonomistler, enflasyon içinde daralma haliyle karşılaşmanın çok düşük bir ihtimal olduğundan bahsetmektedir.
Dünyadan ve Türkiye’den Slumpflasyon Örnekleri
Çok sık karşılaşılmayan bir durum olmasına rağmen görüldüğü zamanların büyük ekonomik krizlere yol açtığı da bir gerçektir. Negatif büyüme ile enflasyonun bir arada olma halinin en bilinen örneği, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı veya Büyük Buhran adıyla bilinmektedir.
29 Ekim 1929 tarihli ekonomik kriz, tüm dünyayı etkilemiş, hatta Amerika ve Avrupa’da geçinebilmek için çocuğunu satışa çıkaranlar bile olmuştur. 1. Dünya Savaşı’nın hemen arkasından ABD’nin süper güç haline gelmesi ile başlayan olaylar zinciridir. Büyük Buhran’ın tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.
ABD’den Slumpflasyon Örneği
Büyük Buhran tüm dünyada hissedilen etkileri ile ilk örneği teşkil etmektedir. Şimdi sizlere bir diğer örneği; 22 Nisan 1974 tarihli bir The New York Times gazetesinden vermek istiyorum. “Record Slumpflation” başlığı ile kaleme alınan yazıda, ABD’nin yılın ilk çeyreğinde ekonomik performansının savaş sonrası en endişe verici dönemde olduğu belirtiliyor. Reel üretimin yıllık bazda %5,8 oranında gerilediği ve 16 yılda gayri safi milli hasıladaki en kesin düşüş olduğu yazıyor. Tüm fiyat seviyesinin yüzde 110,8 artışla 23 yıldaki en hızlı tırmanışa işaret ettiği belirtiliyor.
Yazının devamında; “En çok rahatsız eden, çöküş ve enflasyon paralel olarak kötüleşti. Reel GSMH’de enflasyon oranındaki düşüş oranını belirleyen ‘ekonomik bozukluk endeksi’ ile bu çöküş, II. Dünya Savaşı’nın Büyük Buhran’a son vermesinden bu yana en kötü rekoru kırmaktadır.” ifadelerine yer verilmiş.
Anlaşılacağı üzere ABD’de hem GSYİH küçülmesi hem de yüksek enflasyon sorunu yaşanmaktadır. Amerikan ekonomisinin bir önceki yılın Ekim ayında Ortadoğu savaşı çıkmadan önce çöküşe girdiği söyleniyor. Ayrıca sıkı para ve yüksek faiz oranları nedeniyle konut piyasasının çöküşe uğradığı yazıyor. Analistlerin, ekonominin kademeli olarak yavaşlamasının ve düşük faiz oranlarının konutu artıracağını umduğundan; ama bunun yerine hızlanan enflasyonun en üst seviyesine çıktığından bahsediliyor.
1974 yılının Ocak ayında ABD ekonomisinde işsizlik ve enflasyon sorunlarını enerji krizi şiddetlendirmiştir. Ülkenin en acil problemi bu iken, daha sıkı para veya daha kısıtlayıcı bir bütçe politikası ile petrol fiyatı sorununun çözebileceği düşünülmüş, ama bu durum çöküşü hızlandırmış ve işsizliği daha da kötü hale getirmiştir. Yani ABD ekonomisinde 1973 yılında başlayan enflasyon sorunu 1974 yılında ekonominin küçülmeye başlaması ile slumpflasyona dönüşmüştür.
İngiltere’den Slumpflasyon Örneği
ABD ile aynı süreler içinde İngiltere’de de enflasyon içinde ekonomik küçülme hali ile karşılaşılmıştır. 1974 yılının ikinci çeyreğinin başında kaleme alınan bir yazıda ise bu durumla nasıl baş edildiği anlatılmıştır. Yazının başında şu ifadelere yer verilmiştir:
“İngiltere’nin Başbakanlık Şansölyesi Denis Healey, Yeni İşçi Devleti’nin ilk bütçesini oluştururken haklı olarak “korkunç derecede zor” bir görevle karşı karşıya kaldı. Enflasyon mezardır; tüketici fiyatları yıllık yüzde 13 oranında artmaktadır. İngiltere’nin ekonomik büyüme rekoru, Avrupa’da yatırım yapmakta tereddütlü ve yatırım yapılabilir sermaye yetersizliği ile Avrupa’nın en kötüsü olmaya devam ediyor. Ve İngiliz toplumunun dokusu, kömür madencilerinin uzun süre grevi ve enflasyonun işçi sınıfı üzerindeki etkisiyle yoğunlaşan sınıf düşmanlıklarıyla gerildi.”
İlgili dönemde enflasyonun, İngiltere ekonomisini tehdit eden bir numaralı sorun olduğundan bahsedilmektedir. Aynı zamanda Healey’nin kontrol etmeye çalışırken, yalnızca toplam talebi sınırlamadığı, ek olarak yükselen fiyatların en sert olduğu taraftaki baskıyı hafifleterek, hükümet ve sendikalar arasında sosyal bir uyum hedeflediği söyleniyor. Bu kapsamda vergilerin toplamda 3,3 milyar dolar olacağı ve ‘kırmızıda çalışan elektrik ve kömür gibi ulusallaştırılmış sanayiler tarafından uygulanan fiyatı artıracak,’ ifadeleri yer alıyor.
Bu süreçte düşük gelirli ailelerin aşırı sıkıntı getirilmesini önlemek için hükümetin temel gıdalara sübvansiyon sağlayacağı söylenmiştir. Aynı zamanda kira sübvansiyonları, yüksek emekli aylıkları ve en düşük ücretli işçileri gelir vergisi dekontlarından 1,5 milyona çıkaracak daha fazla vergi muafiyeti yoluyla enflasyonist sıkışmayı azaltmaya çalışılacağından bahsedilmiştir.
Yazıda, ABD ile İngiltere’deki durum birbiri ile karşılaştırılmıştır. Buna göre; “Yurt içi ekonomik yavaşlama sorunları, yüksek fiyatlar ve tehdit altındaki ücret patlaması gibi sorunlara neden olan Birleşik Devletlerin, İngiltere’nin çöküşüne benzerlik gösterdiği, ABD’nin reel zararları azaltmak için maliye politikası kullanarak işgücü ile sosyal bir uzlaşma sağlama yönünde benzer bir çaba göstermesi gerekiyor.” ifadeleri kullanılmıştır.
Bu örnekte de negatif büyüme içinde enflasyon hali ile baş edilmesi için nasıl bir yol izlendiğini görmüş olduk.
Türkiye’den Slumpflasyon Örneği
Enflasyon içinde negatif büyüme haline Türkiye’den vereceğimiz örnek ise 2001 krizidir. 2000 yılında cari fiyatlarla GSYİH oranı 166,7 miyar lira ve sabit fiyatlarla 72,4 milyar lira düzeyindeydi. 2001 yılında ise yüzde 50’nin üzerine çıkan enflasyona ek olarak yüzde 5,7 oranında bir küçülme yaşayan ekonomide GSYİH cari fiyatlarla 240,2 milyar lira ve sabit fiyatlarla 68,3 milyar lira oldu.
2001 döneminde nominal olarak büyüme kaydedilmiş gibi görünse de reel olarak ekonomi küçülmüştü. Bankacılık sektöründeki daralma ve çökme ile alevlenen kriz ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye ekonomisinin resesyon değil, slumpflasyon halinde olduğunu açıklamıştı. 2001 krizinin tüm detaylarına, nedenlerine, sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Stagflasyon ve Slumpflasyon Arasındaki Farklar
İki kavramın da söylenmesi ve ilk duyduğumuz zaman anlaşılması zor olabilir. Bu nedenle de benzerlik gösterdiği ve ikisinin de aynı şeyler olduğu düşünülmektedir. Buna karşın ikisi de bambaşka olayları temsil etmektedir. Ama stagflasyonun slumpflasyona dönüşmesi söz konusu olabilmektedir.
Eğer siz de bu iki kelimeyi birbirine karıştıranlardansanız ve farklarını henüz anlamadıysanız şu şekilde yardımcı olabilirim. Stagflasyon kelimesi; durgun anlamına gelen stagnant kelimesinin enflasyonla birleşiminden oluşmuştur. Bu nedenle durgunluk içinde enflasyon şeklinde tanımlanmaktadır.
Slumpflasyon kelimesi ise; batma, çökme anlamına gelen slump kelimesinin enflasyonla birleşiminden oluşmuştur. Bu durum da yüksek enflasyon içinde ekonominin küçülmesi hali şeklindedir. Anlaşılacağı üzere birince ekonomik durgunluk hali söz konusudur. Diğerinde ise negatif büyüme kaydeden bir ekonomiden bahsedilmektedir.
İki kavram arasındaki en büyük fark, anlaşılacağı üzere ekonominin durumudur. Aynı zamanda bir ülke ekonomisi yüksek enflasyon içinde durgunluk yaşarken, küçülmeye başlarsa durum yüksek enflasyon içinde negatif büyümeye döneceği için slumpflasyon hali oluşacaktır.