Değer artırma anlamına gelen revalüasyon iktisatta, ülke parasının yabancı paralar karşısında değerini yükseltmek olarak tanımlanır. Ticaret dengesi ile doğrudan ilişkilidir ve sabit kur rejiminde uygulanmaktadır. Değişken kur rejiminde ise sıkı veya gevşek para politikaları ile gereken müdahale yapılmaktadır.
Dış ticaret dengesinin pozitif yönde fazla vermesi sonucunda uygulanır. Nedeni ise pozitif yönde fazla veren bir ekonominin dış ticaretinin dengeye ulaşmasıdır. Bu özelliği ile Japonya’nın sıklıkla başvurduğu bir yöntem olarak da değerlendirilmektedir.
Şimdi revalüasyon hakkında bilinmesi gerekenlere detaylarıyla göz atalım:
Revalüasyon Nedir?
Kısmen devalüasyon uygulamasının tersi olarak görülen revalüasyon, para biriminin yabancı paralara karşı değerinin artırılması işlemidir. Kelime anlamı ise yeniden değer belirleme ve değer yükseltme şeklindedir.
Temelde ödemeler bilançosu fazla veren ülkelerin kullandığı bir ekonomik terimdir. Ödemeler bilançosunun fazla vermesi iyi gibi görünmesine karşılık ekonomik açıdan iyi değildir. Örneğin; ödemeler bilançosu fazla veren bir ülkede enflasyon sorunu yaşanmaya başlanabilir.
Ödemeler bilançosunun dengede olması istenirken, revalüasyon işlemine sıklıkla başvurulur. Yeniden değerleme olarak da tanımlayabileceğimiz revalüasyon, seçilen bir referans çizgisine göre bir ülkenin para biriminin resmi döviz kurunda değerinin artması işlemidir.
Bir ülkede revalüasyonun yapılabilmesi için sabit kur rejiminin uygulanıyor olması gerekir. Aynı zamanda ihracatın yüksek, ithalatın ise düşük olması durumunda uygulandığı da bilinmelidir.
Böyle bir durumla karşı karşıya olan ülkenin hükümeti, değer artırma işlemi kararı aldığı zaman, altın ve döviz kurları ucuzlamaya başlar. Ülke parası değer kazanırken, yerli ürünlerin fiyatları artmaya başlar.
Yerli ürünlerin fiyatları arttıkça yabancı mallar daha cazip gelmeye başlar. Bu şekilde ithalat artarken, ihracat düşmeye başlar.
Ayrıca para biriminin değerinin düşük ve döviz kurunun yüksek seviyede olduğu ekonomilerde fiyatlar genel seviyesi, iç tüketim talebiyle birlikte yükseleceğinden dolayı, yüksek enflasyon tehlikesi ortaya çıkar. Revalüasyon ile iç ve dış talep dengesi sağlanarak fiyatlar genel düzeyi optimum seviyede kalır.
Hükümet bu kararı almadan önce 1 doların 5 lira olduğunu varsayarsak, karar alındıktan sonra 1 dolar 4,80 lira olabilir.
Revalüasyonun Özellikleri Nelerdir?
Revalüasyonun en önemli özelliği, ödemeler dengesi fazla veren ülkelerde uygulanmasıdır. Bu uygulama sayesinde ülke ekonomisinde iç ve dış denge sağlanmış olacaktır. Ödemeler dengesinin fazla vermesi, ülkede enflasyona neden olabilmektedir.
Yabancı malları ucuzlatması, yerli malları ise pahalı hale getirmesi bir diğer özelliğidir. Bu şekilde ihracatın azalıp, ithalatın artması sağlanır. En nihayetinde de fazla veren ödemeler bilançosu dengeye ulaşır.
Revalüasyon yapan ülkeler, dış piyasalarda yüksek derece rekabetçi ve aynı zamanda güçlü bir ekonomiye sahiptir. Aynı zamanda bu ekonomide, sabit kur politikası benimsenmiştir. Değişken kur rejiminde ödemeler bilançosunda fazla söz konusu olduğunda sıkı para politikası uygulanır.
Uygulamada karar vericisi, hükümettir. Tıpkı deflasyon gibi revalüasyonda da hükümetler planlı bir şekilde uygulayarak piyasa koşulları kapsamında yerli paranın diğer paralar karşısında değerini artırmayı hedeflemektedir.
Merkez bankaları ihtiyaçtan fazla altın ve döviz biriktirmişse bu aşırı rezervlere karşılık yapılacak emisyon nedeniyle ülkede enflasyon olmaması için yine revalüasyon işlemi uygulanmaktadır.
Revalüasyonun Zararları Nelerdir?
Güçlü ekonomilerde uygulanan revalüasyon, kulağa olumlu bir işlem gibi görünse de bazı olumsuzlukları bulunmaktadır. Örneğin; ülke para biriminin değer kazanmasıyla birlikte ülke içindeki rekabet kötü yönde etkilenebilir.
İthalat artarken, ihracat azaldığı için yerli yatırımcılar daha az ticaret yapar duruma gelebilirler. Aynı zamanda paranın tam olarak değeri belli değildir. Çünkü hükümet tarafından bir müdahale yapılarak paranın değeri artırılmıştır.